DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye’de vatandaşların düşük maliyetle ev sahibi olabilmesi için Konut Finansman Kurumu (KFK) Modeli’nin hayata geçirilmesini önerdi. Bu model, ABD, Japonya ve Avrupa’daki benzer sistemlerden esinlenerek, Türkiye’de de uygulanması gerektiğini ifade etti. Babacan, “Bir avuç insan para kazansın diye milyonlar pahalı konutlarda oturmak zorunda kalıyor. Cumhurbaşkanı’nın bu duruma müdahil olması ve ‘Ben bu işi çözeceğim’ deme cesaretini göstermesi gerekiyor” dedi.
Ali Babacan, katıldığı “Mesele Ekonomi” programında Türkiye’de arsa üretiminin düşük olmasının rant oluşturmasından kaynaklandığını dile getirdi. “Eğer bolca imarlı arsa üretilirse, konut maliyetinin arsa payı azalacaktır. Bazı insanlar bu durumdan zarar görecek, ancak büyük bir kitle daha ucuz ev sahibi olma fırsatını elde edecek” diyen Babacan, imar rantlarının bazı kesimler tarafından sömürüldüğünü belirtti.
“Siyasetin Finansmanı İmar Rantından Geliyor”
Babacan, Türkiye’de siyasetin finansmanının önemli bir bölümünün imar rantından sağlandığını açıkladı. “Bu durum, birçok insanın daha pahalı konutlarda yaşamasına neden oluyor. Konut almak artık birçok insan için hayal haline geldi” şeklinde konuşan Babacan, KFK modelinin Türkiye’ye getirilmesi gerektiğini savundu.
Bu sistemin büyük ekonomilerin çoğunda uygulandığını belirten Babacan, “Almanya, Japonya ve Amerika’da bu model var. Bu sistem, bankalardan konut kredisini toplanması ve paketlenmesi ile uluslararası piyasalara yatırımcı çekilmesini sağlıyor. Bununla birlikte yeni konutlar finanse ediliyor. Ancak Türkiye’de böyle bir yapı mevcut değil” ifadelerini kullandı. Babacan, bu sistemin alt yapısının hızla oluşturulabileceğini vurgulayarak Türkiye’nin de 6 ay içinde bu modeli uygulamaya koyabileceğine inanıyor.
“Cumhurbaşkanı Masaya Yumruğunu Vurmalı”
Devlet içinde belli bir kesimin bu durumdan istifade ettiğini ve bu kişilerin siyasi otoriteyle sıkı ilişkiler içinde bulunduğunu belirten Babacan, bu yapının adaletli olmadığını vurguladı. “Cumhurbaşkanı’nın bu durumu düzeltmek için harekete geçmesi gerekiyor. Ancak mevcut iktidarda böyle bir irade yok” dedi. Babacan, aynı zamanda gayrimenkul sektöründe kayıtdışılığı azaltmanın önemine dikkat çekerek, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e çağrıda bulundu.
“Kayıtdışı Gelirler Fiyatları Şişiriyor”
Babacan, gayrimenkul alım satımlarındaki kayıtdışılıkla ilgili büyük bir irade gerektirdiğini ifade etti. “15 milyon liralık bir gayrimenkul alımında kayıtsız para akışı oldukça yaygındır. Bu durum, gerçek fiyatların tapu değerleriyle örtüşmemesine neden oluyor ve fiyatların şişmesine yol açıyor” dedi.
Özellikle orta sınıf bireylerin ev sahibi olma hayallerinin her geçen gün zorlaştığını dile getiren Babacan, “Artık ev almak, bir hayal haline geldi. Düşük gelirli çalışanların konut alması oldukça zorlaştı” uyarısında bulundu. Kısacası, Türkiye’de konut edinme sürecinin daha adil ve erişilebilir hale getirilmesi gerektiğini savunan Babacan, gerekli adımların atılmaması durumunda konut krizinin derinleşeceğini belirtti.