AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü olan Deniz Yücel’e yönelik sert eleştirilerde bulundu. Çelik, Yücel’in kullandığı dili, Türkiye’nin siyasi tarihindeki olumsuz dönemlerle ilişkilendirerek, “CHP Sözcüsü Deniz Yücel’in kullandığı sözde siyasi dil, tarihimizde Yassıada ve 28 Şubat zihniyetinin kullandığı dilden bile daha çirkin bir dildir” şeklinde değerlendirdi. Bu ifadeler, sosyal medya aracılığıyla yayımlandı ve geniş yankı buldu.
Çelik, Yücel’in AK Parti’ye yönelik ifadelerine atıfta bulunarak, “Cumhurbaşkanımıza karşı kullandığı dili ise çeşitli ülkelerdeki Baas Partisi sözcülerinden çok duyduk” diye belirtti. Bu yorumlar, Yücel’in siyasi söyleminin neden olduğu eleştirilerin arka planını gözler önüne serdi. Çelik, Yücel’in siyasi analizlerinin yetersiz olduğunu ve bunun halkın çıkarlarına zarar verdiğini vurguladı.
Çelik, sözlerine şöyle devam etti: “En temel siyasi meselelerde alfabe düzeyinde bile bilgisi olmayan birisi, klavye başında sadece Yassıada ve Baas zihniyetinin tercümanlığını yapıyor.” Bu ifade, Yücel’in bilgi yetersizliğine dikkat çekerek, siyasi eleştirilerin derinliğini sorguladı. Çelik ayrıca, “Kendisi, küresel güçlerin işine gelen siyasi faaliyet arıyorsa, Mavi Vatan’a masal diyen, sınır ötesi harekâtlara karşı çıkan, Libya’da Türkiye karşıtlarını destekleyen, Türkiye’nin Azerbaycan ile omuz omuza yol yürümesinden rahatsız olan yol arkadaşlarına baksın” dedi.
CHP’nin tarih boyunca Yassıada zihniyetiyle mücadele ettiğini ifade eden Çelik, “Çok partili hayata geçtiğimizden beri, millet için yapılan her şeyi Yassıada zihniyetiyle boğmaya çalışan faşist uygulamalarıyla yüzleşsinler” şeklinde konuştu. Bu noktada, Türk siyasi tarihine dair bilgisizlik ve dış politika konusundaki yetersizlik üzerinde durarak, “Bir siyasi partinin yöneticilerinin bu derece demokrasiden uzak ve dış politika gerçeklerinden kopuk olması vahimdir” ifadesini kullandı.
Çelik ayrıca, CHP’ye gönül veren vatandaşların da partinin millî duruşuna zıt bir şekilde hareket ettiğini belirtti. Bu durum, CHP’nin içindeki çelişkileri ve tarihsel perspektifin aşındırılmasını gündeme getirdi. Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde demokrasinin ve hakkın yanında durulduğunu vurguladı. “Cumhurbaşkanımızın demokrasi mücadelesine de sadece son zamanlarda Etiyopya ve Somali arasındaki barış arabuluculuğundan, Suriye’deki olaylarda tarihin doğru tarafında duran müstesna duruşuna kadar tüm süreçlerdeki liderliğine milletimiz ve uluslararası toplum şahittir” dedi.
Son olarak, Çelik, Baas dili kullanan muhalefet ile mücadele etmekte olduklarını belirterek, “CHP’ye gönül veren vatandaşlarımızı da bu karanlık dünyanın etkilerinden korumaya çalışıyoruz” ifadesini kullandı. Bu bağlamda, CHP’nin geçmişte yaşanan olumsuzluklarla özdeşleştirilmesi ve yeni bir siyasi dilin oluşturulması gerektiğini savundu.
Benzer şekilde, İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Deniz Yücel’e karşı yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin son dönemde uluslararası arenada elde ettiği büyük kazanımlardan her zamanki gibi duyduğunuz rahatsızlığı, olabilecek en sakil şekilde ortaya dökmüşsünüz” dedi. Altun, Yücel’in ifadelerinin gaflet ve unutkanlık içinde olduğunu ifade ederek, eleştirilerini daha da derinleştirdi.
