En uzun gecenin ardından, 2024 yılı Eylül ayının başlarında Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde peş peşe meydana gelen depremler, vatandaşlar arasında panik yarattı. Bu sarsıntılar, özellikle denize yakın kesimlerde yoğun bir şekilde hissedildi ve gün içerisinde 4 büyüklüğünde ve üzerindeki çok sayıda deprem yaşandı. Bu durum, halkın kaygılarını artırdı ve uzmanlardan açıklama beklenmesine neden oldu.
Türkiye’nin önde gelen yer bilimcilerinden Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya hesabından konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özellikle 4.7 büyüklüğündeki sarsıntının Plini-Strabo zonu üzerinde gerçekleştiğini belirten Görür, bu bölgelerde sık sık 4.8 büyüklüğünde depremler yaşandığını dile getirdi.
MARMARA’DA DEPREM BEKLENİYOR MU?
Gündemde yer alan bir diğer konu ise olası bir Marmara ve İstanbul depremi oldu. Prof. Dr. Görür, Marmara Denizi’nde meydana gelen 4 büyüklüğündeki depremleri pek dikkate almadıklarını ifade etti. Bu açıklama, Marmara bölgesindeki sismik aktivitenin ne denli önemli olduğu konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Naci Görür, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: “Son deprem Marmara Ereğlisi açıklarında gerçekleşti. Bu bölgenin doğusunda, Kumburgaz Fay Hattı üzerinde bir deprem bekliyoruz. Batısında yer alan Tekirdağ Fayı daha önce kırıldığından, bu yörede depremlerin çoğunun gaz çıkışları nedeniydi. Çökellerde oluşan deformasyonlar sonucu meydana geldiğini söyleyebiliriz. Kilitli faylarda dahi bu boyutta depremler normaldir.” şeklinde düşüncelerini aktif olarak paylaştı.
Sonuç olarak; Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde meydana gelen depremler, halk arasında endişeye yol açarken, uzmanlar bu durumun doğal bir süreç olduğunu ifade etmekte. Prof. Dr. Naci Görür, özellikle Marmara bölgesinde yaşanan sarsıntıların daha önceden tahmin edilebileceğini ve bu tür depremlerin fay hatlarındaki stres birikiminin bir sonucu olduğunu vurguladı. Bu durum, depremin doğal bir süreç olarak değerlendirildiğini ve böyle anların kesinlikler arası bir hazırlık gerektirdiğini gösteriyor.
Halkın bu konuda bilinçlenmesi ve yetkililerin depreme karşı hazırlıklarını artırması, olası büyük bir sarsıntıya karşı önlem almak adına son derece önemlidir. Yer bilimcilerin araştırmaları ve açıklamaları, halkın bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmasına yardımcı olmakta, ayrıca tedbirlerin alınmasına yönelik yönlendirmelerde bulunmaktadır. Marmara, Ege ve Akdeniz üzerindeki sismik aktiviteler, bu bölgelerde yaşayanlar için sürekli bir dikkat ve hazırlık gerektirmektedir.