James Jeffrey, Suriye’deki gelişmeleri ve Türkiye’nin bu süreçteki kritik rolünü değerlendirdi. Jeffrey, Suriye’deki terör örgütü PKK/YPG’nin merkezi hükümetin otoriteleri altında kalamayacağını ve Türkiye’nin bu bağlamda önemli bir aktör olduğunu vurguladı. Jeffrey, “Tüm ülkenin kontrolünü alabilecek durumda olan merkezi hükümet, bu tür yapılarının devam etmesine izin vermez” dedi.
Esed’in devrilmesiyle Suriye’nin özgürlüğüne kavuşma yolundaki adımlara dikkat çeken Jeffrey, Suriye halkının Esed rejimi ile İran ve Rusya’nın zulmüne karşı gösterdiği direnişin, sürecin esas kahramanı olduğunu belirtti. Türkiye’nin, 3 milyondan fazla mülteciyi kabul ederek ve direnişi destekleyerek çok önemli bir rol oynadığını ifade eden Jeffrey, ABD ve İsrail’in İran’a uyguladığı baskı ile Rusya’nın Ukrayna’daki durumu da Suriye’deki gelişmelere etki eden faktörler arasında gösterdi. Bununla birlikte BM’nin yürüttüğü sürecin de çatışmayı dondurduğunu vurguladı.
TÜRKİYE KİLİT ROLDE
Jeffrey, Türkiye’nin Suriye’deki rolünü şu sözlerle özetledi: “Türkiye, Suriye sınırında ciddi güvenlik kaygıları taşıyor ve bu durum, Suriye’yi yönetecek her aktör için dikkate alınması gereken bir konu. Türkiye’nin, hem sınırlarını güvence altına almak hem de Suriye muhalefetinin düşüncesini etkilemek açısından büyük bir rolü var.” Türkiye’nin yerel dinamiklerin yanı sıra uluslararası ilişkilerde de önemli bir aktör olduğunu ifade eden Jeffrey, bu konuda Türkiye’nin yanında yer almanın, Suriye üzerindeki etkileri artıracağını belirtti.
Jeffrey, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve YPG’nin Türkiye için sorun teşkil ettiğini, ancak merkezi hükümetin kontrolü sağlaması durumunda bu sorunun ortadan kalkacağını düşündüğünü ifade etti. “SDG/YPG’nin devlet içinde devlet gibi kalması Ankara için bir sorun. Ancak bu durum geçici; bu yapı, ötesinde kalamaz” dedi. Jeffrey, Türkiye ile ABD’nin birlikte çalışarak Suriye’nin kuzeydoğusunda ateşkes sağlamak ve bazı SDG güçlerini sınırdan çekmek için adımlar attığını belirtti.
TRUMP DÖNEMİNDE “İŞ BİRLİĞİ ARTACAK” MESAJI
Emekli Büyükelçi Jeffrey, Trump’ın ikinci döneminde Suriye politikasının devam edeceğini ve bu süreçte Türkiye-ABD iş birliğinin artacağını öngördüğünü ifade etti. Jeffrey, “Başkan Trump, görevde olduğu dönemde Suriye’nin kuzeydoğusunda bir Kürt devletini desteklemedi. Trump, bu politikayı sürdürecektir” şeklinde konuştu. Ancak, askerlerin çekilip çekilmeyeceğine dair bir yorumda bulunmadı. Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yakın ilişkisi ve ona duyduğu hayranlığın, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da güçlendireceğini düşündüğünü belirtti.
Sonuç olarak, Suriye’deki siyasi dinamikler, Türkiye’nin güvenlik kaygıları ve uluslararası aktörlerin bu süreçteki rolleri, bölgedeki gelişmelere yön veriyor. Jeffrey’in değerlendirmeleri, Suriye’deki durumu ve bunun Türkiye-ABD ilişkilerine olan etkilerini büyük bir çerçevede anlamaya yardımcı oluyor.