Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ silahlı terör örgütüyle ilgili olarak gerçekleştirdiği soruşturma çerçevesinde önemli bilgilere ulaşmıştır. Soruşturma süreci, Ankara TEM Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapor ile derinleştirilmiştir. Bu raporda, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde teknik uzman olarak görev yapan Hüseyin Avni Y.’nin operasyonel hatlar kullandığı kaydedilmiştir.
Hüseyin Avni Y., yürütülen soruşturmalar sırasında, FETÖ’nün askeri mahrem yapılanması içinde ‘mahrem imam’ olarak faaliyet gösterdiği tespit edilmiştir. Özellikle ‘Suat’ kod adını kullandığı öğrenilmiştir. Operasyonel hatlar üzerinden, FETÖ’nün ‘Hava Kuvvetleri mahrem yapılanmasında’ yer alan mahrem imam ve öğrencilerle irtibat kurduğu belirlenmiştir. Bu durum, örgütün askeri yapılanması içindeki iletişim ağının ne denli yaygın ve karmaşık olduğunu göstermektedir.
Soruşturma sürecinde Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından oluşturulan bir başka raporda ise, Hüseyin Avni Y.’nin askeri personel ve mahrem imamlar ile ardışık arama yaptığı tespit edilmiştir. Bu bulgular ışığında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Hüseyin Avni Y. hakkında ‘Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme’ suçu kapsamında 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlemiştir. Bu durum, FETÖ ile irtibatlı bireylerin askeri yapılanmalarla olan ilişkilerinin ciddiyetini ortaya koymaktadır.
İddianamede, Hüseyin Avni Y. hakkında tanık beyanlarına da yer verilmiştir. Bu beyanlara göre, şahsın ankesörlü telefonlardan askeri öğrenci, personel ve mahrem imamlar ile ardışık olarak görüştüğü rapor edilmiştir. Hüseyin Avni Y., örgütün askeri yapılanması içindeki ‘öğrenci’ olarak adlandırılan askeri personellerin bağlı olduğu mahrem imam olarak tanımlanmaktadır. İddianamede ayrıca, söz konusu şüphelinin örgütün hiyerarşisi içerisinde süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren faaliyetlerde bulunduğu belirtilmiştir. Bu unsurlar, FETÖ’nün askeri kanadını oluşturma çabası içinde daha etkin hale geldiğini ortaya koymaktadır.
Tüm bu gelişmeler, FETÖ’nün askeri yapılanma içinde gizli bir iletişim ağına sahip olduğuna ve bu yapının tespit edilerek etkisiz hale getirilmesi için yürütülen çalışmaların önem arz ettiğine işaret etmektedir. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu konudaki titiz incelemeleri ve hazırladığı iddianame, FETÖ’nün sızmalarına karşı hukuksal bir mücadele başlattığını göstermektedir. Bu mücadele, sadece bu yapının ifşa edilmesiyle kalmayıp, aynı zamanda toplumun güvenliğini sağlamak adına atılan önemli adımlardan biri olarak değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak, bu soruşturma kapsamında elde edilen veriler, Türkiye’nin terörle mücadelesindeki kararl