Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriyelilerin Türkiye’de kalması konusundaki ifadelerine sert bir yanıt vererek özellikle Suriyeli misafirileri hedef aldı. Özel, Erdoğan’ın “Burada kalmak isteyenlerin başımızın üstünde yeri var” ifadesine karşı, “Bizim aşımızın üstünde oturamazlar” dedi. Bu açıklamalarıyla Özel, Türkiye’deki mülteci politikasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
“KALANLAR, TÜRKİYE’DEKİLERİN AŞISININ ÜZERİNE OTURUYORLAR”
Özgür Özel, Suriye’nin siyasi istikrara kavuşması için gerekli adımların atılmasını vurguladı. “Suriye’nin siyasi istikrara kavuşması oranın yaşanılabilir hale getirilmesine yönelik doğru bir takvim belirlenmesi gerekiyor,” dedi. Özel, Suriyelilerin Türkiye’deki mültecilik statüsü üzerinden eleştirilerini sürdürerek, “Kalanlar Türkiye’dekilerin aşının üzerinde oturuyorlar. Bir de vatandaşın dini duygularını sömürerek kabul ettirmeye çalışıyorlar,” ifadesini kullandı.
Özel, geçmişte bazı siyasi söylemleri hatırlatarak, özellikle bulgarda gelenlerin Türkiye’deki mülteci sorunuyla ilgili Erdoğan’ın tutumunu hatırlattı. “Bulgaristan’dan gelenler olduğunda Erdoğan ‘Ey Özal, bizim fakirimiz bize yeter. Millet fakirlikten karısını pazarlayacak’ diyordu,” diyerek geçmişteki söylemleri hatırlattı. Bu durumun yansımalarının mevcut mülteci politikasıyla birleştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Erdoğan, Suriye’de 61 yıllık bir diktatörlükten sonra, Suriye’de evleri, iş yerleri veya akrabaları olan Suriyelilerin yavaş yavaş geri dönüş yapacağını belirtmişti. Erdoğan, “Suriye’nin diğer kısımlarının terör örgütlerinden temizlenmesi için gerekeni yapacağız. Burada kalmak isteyen kardeşlerimizin başımızın üzerinde yeri var,” şeklindeki ifadeleriyle mültecilerin Türkiye’de kalma isteğini desteklemişti.
Özel’in bu açıklamaları kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Özellikle mülteci kabul politikalarının Türkiye’de nasıl bir sistematiğe vurgu yaptığı tartışmaları yeniden alevlendirdi. Mültecilerin Türkiye’deki durumu, sosyal ve ekonomik etkileri, kamuoyundaki farklı görüşlerle tartışmaya açıldı.
Özgür Özel, mülteci sorununun yalnızca bir siyasi mesele olmadığını, aynı zamanda sosyal adalet, ekonomik eşitlik ve ulusal kimlik gibi daha geniş boyutları olduğunu vurguladı. Mülteci politikalarının belirlenmesinde, toplumun genel çıkarlarının gözetilmesi gerekliliğini öne sürdü. Bu bağlamda, Türkiye’nin kendi kaynaklarını sorumlu bir şekilde kullanmasının ve öncelikli olarak kendi vatandaşlarının ihtiyaçlarına odaklanmasının önemine değindi.
Sonuç olarak, Özgür Özel’in açıklamaları, Türkiye’nin mülteci politikaları üzerinde yeni ve farklı bakış açılarını gündeme getirmiştir. Ülkenin geleceği açısından mülteci kabulü, sosyal yapılar ve ekonomik dengeler üzerine yapılacak tartışmalar, siyasi atmosferde önemli bir rol oynamaya devam edecek gibi görünmektedir.
