Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle 16 yaşındaki bir lise öğrencisi, 10 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, verilen hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Bu dava, Erdoğan’ın konvoyunun geçtiği sırada gerçekleşen bir olay etrafında şekillendi.
Olay, 12 Mayıs 2023 tarihinde meydana geldi. İddialara göre, söz konusu lise öğrencisi, Erdoğan’ın konvoyuna hakaret etti. Bu durum, bir Cumhurbaşkanlığı koruması tarafından fark edildi ve öğrenci gözaltına alındı. Gözaltı sürecinin ardından, İstanbul 1. Sulh Ceza Hâkimi, genç çocuğu adli kontrol şartıyla serbest bıraktı. Bu bağlamda, haftada bir gün imza atması ve yurtdışına çıkış yasağı gibi kısıtlamalar getirildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, davaya müdahil olma kararı alarak, Cumhuriyet savcısı ve kendi avukatı Ahmet Özel aracılığıyla mahkemeye dilekçe sundu. Bu dilekçede, çocuğun cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme süreci, 12 Aralık 2023 tarihi itibarıyla devam etti. Üçüncü duruşmada ise başlangıçta 1 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Ancak yapılan indirimle ceza, 10 ay 10 güne düşürüldü. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, cezanın infazına bir süre daha başlanmayacağı anlamına geliyor.
Bu dava ve sonuçları, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Özellikle bir gencin, siyasi bir figüre hakaret ettiği iddiasıyla cezalandırılması, ifade özgürlüğü konusundaki endişeleri tekrar gündeme taşıdı. Sürecin adalet ve yasalar çerçevesinde mi yoksa baskı unsurları içerip içermediği konusunda çeşitli yorumlar yapıldı.
Toplumda, gençlerin özgürce düşüncelerini ifade etme hakkı ile bu tür durumlarda cezai yaptırımlar arasında bir denge kurulması gerektiği dile getiriliyor. Bu tür olayların, gençlerin siyasi ya da sosyal konularda eleştiride bulunma hakkını kısıtlayabileceği endişesi, birçok kesimden tepkiler aldı.
Sonuç olarak, bu dava, Türkiye’deki ifade özgürlüğü ve gençlerin hakları açısından önemli bir durum olarak öne çıktı. Dava sonucunun, gelecekte benzer durumlarda ne gibi sonuçlar doğuracağı merak ediliyor. Bu tür mahkeme süreçleri, Türk hukuk sistemi ve toplum algısı üzerinde derin etkiler bırakması beklenen bir karara ev sahipliği yaptı.
