2024 yılı itibarıyla çalışana verilecek asgari ücretin 22 bin 104 lira olarak belirlenmesi, halkın sokağında büyük yankı uyandırdı. Bu gelişme sonrasında Sözcü TV, Türkiye genelinde vatandaşların görüşlerini almak için sokaklara indi.
Halkın tepkileri, asgari ücretin beklentinin altında kalmasıyla ortaya çıktı. Sözcü TV, vatandaşlara “Bu ücreti nasıl buldunuz? İktidara ne söylemek istersiniz?” sorularını yöneltti. Cevaplar ise oldukça çarpıcıydı.
Bir vatandaş, “22 bin lira neye yeter? Biraz vicdan, insaf! Geçinebiliyorlarsa bir hafta bu parayla dolaşsınlar, bir görsünler piyasayı,” diye sordu. Diğer bir vatandaş ise hükümetin ekonomistlerinin durumdan haberdar olduğunu ancak bunun vatandaşı rahatlatmaya yetmediğini ifade ederek, “Artık söylenecek söz yok. Vatandaşın başı sağ olsun.” dedi. Bir başka vatandaş ise geleneksel ailevi bir hata ile karşı karşıya olduğunu belirtip, oğlunun düğünü için harcadığı 200 bin liralık masrafı düşündüğünde, “Şimdi düğünü nasıl yapacağımı düşünüyorum. Resmen bizimle dalga geçiyorlar.” dedi.
Bu durumlar, Tayyip Erdoğan’a seslenilip enflasyonun düşürülmesi gerektiğini vurgulayan bir başka vatandaştan da yanlış bir ekonomik gidişatın nasıl rahatsız edici bir hal aldığını gösterdi. “İnsanlar artık temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor,” şeklindeki açıklamaları dikkat çekti.
FATİH PORTAKAL’DAN YORUM
Sözcü TV Ana Haber Sunucusu Fatih Portakal, asgari ücrete ilişkin yürütülen tartışmalar ve halkın isyanını yorumladı. “Her şeyi belirleyecek olan tencere,” diyerek durumu özetledi. Portakal, 31 Mart yerel seçimlerindeki sonuçların, ekonominin kötü gidişatını ortaya koyduğunu dile getirdi. “Cumhurbaşkanım, siz bir kere değil, 100 kere Şam’daki Emevi Camii’ne gitseniz, namaz kılsanız bu ortamı düzeltemezsiniz. Bu insanların moralini düzeltemezsiniz,” ifadeleriyle hükümete yönelik sert eleştirilerde bulundu.
Fatih Portakal, “Buradaki insan önce karnını düşünüyor. Ardından çevresindeki insanların mutluluğunu düşünüyor. Ardından geleceğini düşünüyor,” şeklinde konuşarak, insanların gündelik kaygıların ötesine geçemediklerini vurguladı. Bu bağlamda, vatandaşların söylediklerini de aktararak, “Biraz vicdan,” dediklerini ve “Bu parayla geçinilmesi imkansız,” şeklinde konuşarak hükümete de mesafelerini net şekilde koyduklarını belirtti.
Sonuç olarak, insanların düzgün yaşamadığı, mutlu olamadığı ve emeğinin karşılığını alamadığı bir gerçeklikyle karşı karşıya olduğu anlaşılıyor. Gerekli adımların atılmadığı takdirde, toplumdaki huzursuzluğun ve geçim sıkıntısının daha da büyüyeceği endişesi, vatandaşların söylediklerinde açıkça görülmektedir.