Resmi Gazete’de yayımlanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu kararına göre, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39’uncu maddesi ile Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 522’nci maddesi gereğince, iş sözleşmesi ile çalışan ve bu kanunun kapsamına giren veya girmeyen her türlü işçinin asgari ücretinin tespitinden sorumlu olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, çalışmalarına 10 Aralık 2023 tarihinde başlamış ve 24 Aralık 2023 tarihine kadar toplamda 4 toplantı gerçekleştirmiştir.
Komisyon, yaptığı 4 toplantı sonucunda işçilerin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin 2025 yılı için 866 lira 85 kuruş olarak belirlenmesine ve asgari ücret desteğinin bin Türk Lirası olarak yeniden ayarlanmasının önerilmesine karar vermiştir. Bu karar, işçi temsilcilerinin katılmadığı bir ortamda, katılımcıların oy birliği ile alınmıştır. Bu durum, sosyal taraflar arasındaki görüşmelerin ve müzakerelerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücretin belirlenmesi sürecinde farklı görüşlerin dikkate alındığı ve işçi ile işveren temsilcilerinin katkılarının önemli olduğu bir platformdur. Ancak, bu toplantılarda işçi temsilcilerinin yer almaması, tüm tarafların görüşlerinin yeterince yansıtılmadığı eleştirilerini de beraberinde getirmiştir. Ekonomik koşullar, enflasyon oranları ve yaşam standartları göz önünde bulundurulduğunda, asgari ücretin tespitinde adil bir denge sağlanması oldukça hayati bir mesele olarak karşımıza çıkmaktadır.
Özellikle her yıl yapılan asgari ücret belirleme sürecinin, işçi ve emekçilerin yaşam standartlarını doğrudan etkilediği göz önüne alındığında, bu kriterlerin belirlenmesi aşamasında sosyal diyalogların artırılması gerektiği düşünülmektedir. Yapılan toplantılarda işçi ve işveren temsilcilerin sadece Matematiksel verilere değil, aynı zamanda toplumun ekonomik durumuna, sosyal ihtiyaçlarına ve çalışanların üzerindeki ekonomik yükümlülüklerine dair derinlemesine bir analiz yaparak raporlamalar gerçekleştirmeleri, kararların daha kapsayıcı ve adil olmasına katkı sağlayabilir.
Öte yandan, asgari ücret desteğinin artırılması önerisi, düşük gelirli ailelerin ekonomik koşullarını iyileştirecek bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ancak bu desteğin ne kadar süreyle ve hangi koşullarda devam edeceğine dair daha net bir çerçeve belirlenmesi, hem kamu hem de özel sektördeki istihdamın sürekliliği açısından son derece önem taşımaktadır.
Sonuç olarak, 10 Aralık ve 24 Aralık tarihleri arasında yapılan Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarında alınan kararlar, Türkiye’deki işgücü piyasası üzerinde önemli etkilere yol açacaktır. Asgari ücretin belirlenmesi, sadece bir ekonomik rakamdan ibaret olmayan, aynı zamanda sosyal adaletin de bir göstergesi olan bir konudur. Bu nedenle, komisyonda alınan tüm kararlar, geniş bir perspektifte ve sosyal sorumluluk anlayışıyla ele alınmalıdır.