Kahramanmaraş Depremleri ve Hünkar Apartmanı Süreci

Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesine bağlı Şazibey Mahallesi’nde yer alan Hünkar Apartmanı, 6 Şubat 2023 tarihli depremler sırasında büyük bir yıkım yaşadı. Bu talihsiz olay sonucunda apartmanda yaşamını yitiren 84 kişi oldu; 3 kişi ise yaralandı. Enkaz haline dönen Hünkar Apartmanı’nın yaşanan trajediyle ilgili sorumluları hakkında hukuki süreç başlatıldı. Türkiye’nin bu üzücü depremlerden sonra yaşadığı kayıplar, adli ve sosyal adalet arayışlarını da tetikledi.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı, Hünkar Apartmanı’nın inşaatında görev alan müteahhitler İbrahim İlhan ve Ferhat İlhan ile birlikte statik proje müellifi Ahmet Özdemir ve statik fenni mesulü Nevzat Bahşi hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamasıyla toplamda 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep etti. Bu talep, deprem sonrası yapılan incelemeler ve bilirkişi raporları ışığında ortaya çıktı.

Bilirkişi Raporu ve Yasal Süreç

İddianamede, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde bulunan 7 akademisyenin hazırladığı bilirkişi raporuna yer verildi. Bu raporda, Hünkar Apartmanı’nın projelendirilmesi, inşaat aşamaları ve iş bitimi süreçlerinin 1998 Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik esaslarına yeterince uyulmadığına dikkat çekildi. Bu durum, binanın zayıf yapıda olması ve dolayısıyla dapreme dayanaksız olması sonucunu doğurdu. Raporda, aynı zamanda müteahhitlerin ve ilgili mühendislerin sorumluluklarının da altı çizildi.

Tutuksuz Yargılamaya Tepkiler

Depremin üzerinden 23 ay geçmesine rağmen, Hünkar Apartmanı ile ilgili davada tüm sanıkların tutuksuz yargılanması, kamuoyunda büyük bir tepki yarattı. Bu süreçte oldukça derin acı yaşayanlardan biri de, deprem sonucunda anne, baba, kardeşi ve babaannesini kaybeden Sıla Danyeri. Danyeri, ANKA Haber Ajansı’na verdiği demeçte, “Bir kez daha ‘Deprem öldürmez, bina öldürür’ün örneğini gördük. Sanıklar işini düzgün yapsaydı böyle bir sonuçla karşılaşmazdık.” şeklinde ifadelerde bulundu.

Danyeri, yaşadığı kayıplara rağmen adalet arayışını sürdürmekte kararlı. “Bir an önce gerçek sonuca ulaşmak istiyorum. Gidenin gelmediğinin farkındayız, ama benim ailemin yaşama hakkını elinden alanların rahat yaşamasını istemiyorum. Beni ve yüzlerce insanı büyük acılarla yaşamaya alıştıran bu insanların cezasını çekmesini istiyorum.” şeklinde duyduğu derin acıyı ifade etti. Bununla birlikte, gerçek bir adalet anlayışı için toplumda eşitlik ve adaletin sağlanması gerektiğine yönelik vurgu yaptı.

Danyeri’nin sözleri, toplumsal adalet arayışının ne denli derin olduğunu gösteriyor. “Hünkar Apartmanı’nda bir bakan veya milletvekilinin yakını ailesini kaybetmiş olsaydı sanıklar tutuksuz yargılanır mıydı? Bakan ve vekilin birisi benim yaşadıklarımı yaşasaydı bu sonuçla karşılaşmazdık.” diyerek, yaşananların arka planındaki çifte standartlara da dikkat çekti. Bu tür meseleler, Türkiye’de adalet sisteminin ne denli sorgulandığının ve tepki gördüğünün bir göstergesi