İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, özellikle İmralı’daki PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile ilgili gelişmelere dair sert bir tepki gösterdi. Toplantıda, siyasi ortamda yaşananlara işaret ederek, iktidarın bazı meseleleri halktan sakladığını belirtti. Dervişoğlu, konuşmasında şunları ifade etti:
İMRALI GÖRÜŞMESİNE TEPKİ
“Bu katilin silah bırakma çağrısını yaptığında, bunun arkasında bir af sürecinin gerekeceğini, kimse görmek istemiyor.” diyen Dervişoğlu, toplumda yaşanan bu kayıtsızlığın tehlikeli sonuçlar doğuracağına dikkat çekti. İYİ Parti lideri, “Bugün sessiz kalırsan yarın çıkartacak bir sesin kalmayacak.” diyerek halkı bilinçlendirme çağrısında bulundu. Dervişoğlu, iktidarın İmralı sürecine dair tutumunu eleştirerek, bunun yalnızca siyasi bir strateji olduğunu ifade etti.
Dervişoğlu, ayrıca iktidarın milli ve manevi değerleri sömürmekten çekinmediğini, dini siyasal bir malzeme olarak kullandığını vurguladı. “Şehit tabutunu kürsü yaparak, cenazede propaganda yapan yine bunlardır.” diyerek, iktidarın tutumunu eleştirdi. Katil terörist başının mecliste konuşulabilmesinin altını çizen Dervişoğlu, bunun devletin almış olduğu bir tavır olduğunu belirtti ve bu zihniyetin vatan, yasalar, örf ve töreler üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ifade etti.
ZAMLAR ÜZERİNDE DURDU
Dervişoğlu, ekonomik sorunlara da değinerek, “Sadece zam var ağızlarında.” ifadesini kullandı. Maaş zammı yerine sadece vergi artışları, yol ve köprü zamlarının gündemde olduğunu belirtti. Bu durumu, sahte zafer nutukları olarak tanımlayarak, iktidarın sorunları görmezden geldiğini belirtti. İYİ Parti lideri, insanları kaderlerine razı olmaya zorlamanın yanlış olduğunu vurgulayarak, iktidarın halkı sadece şükretmeye yönlendirdiğini ifade etti.
TEHDİT SİYASETİ VE PKK
Dervişoğlu, Suriye’deki durumu da ele alarak, Suriye’nin petrolüne sahip olan PYD’nin, PKK’nın kardeşi olduğunu hatırlattı. Bu yapının 11 yıldır Türkiye’nin gözleri önünde devletleştiğini belirten Dervişoğlu, mevcut iktidarın bu duruma sessiz kaldığını vurguladı. “Bir gece ansızın gelebiliriz” söyleminin altındaki gerçeğin, Türk milletinin bu duruma karşı duyarsız kalacağına inanmaları olduğunu belirtti. “Çünkü, bunların hatasını sorgulamayacağımızı düşünüyorlar ama ben soracağım, Türk Milleti de soracaktır.” dedi.
Dervişoğlu, 40 yıldır PKK’nın sebep olduğu kayıplara ve bu durumun toplum üzerindeki etkilerine de değindi. 50 bin kişinin hayatına mal olan bu terör örgütünün, mecliste adının kolayca zikredilmesini ve PKK liderinin “beyefendi” olarak anılmasını eleştirerek bunun da toplumda ciddi bir rahatsızlık yarattığını dile getirdi. “Kimse bu katilin silah bırakma çağrısını yaptığında, bunun bir af süreci gerektirdiğinin farkına varmaz diyorlar.” diyerek, mevcut durumu eleştirip, bu af sürecinin sonucunda Türkiye’nin adalet sisteminin ciddi şekilde etkileneceğini öne sürdü.
Dervişoğlu, bu durumun yanı sıra, FETÖ üyelerinin de bu süreç içerisinde devreye girebileceğine işaret etti. “Kimse, bu çıkacaklara millet ve devlet düşmanı FETÖ üyelerinin de ekleneceğinin hesabını bizden sormaz diyorlar. Ben soracağım.” diyerek toplumun dikkatini bu konulara çek