Dışişleri Bakanlığı, Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes için yazılı bir açıklama yayımladı. Bu mutabakatın, her iki taraf için önemli bir adım olduğu belirtilerek, uluslararası toplumu temsil eden Katar ve Mısır gibi arabulucu ülkelere teşekkür edildi. Açıklamada, herhangi bir anlaşmanın hayata geçirilmesi, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve Gazze’ye acil insani yardım ulaştırılması gerekliliğine vurgu yapıldı. ‘Uluslararası toplum, İsrail’in bu hususlarda olan sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamalıdır’ ifadesi dikkat çekti.
Ayrıca, Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrarın, Filistin’e barış getirilmesi ve Filistinlilerin maruz kaldığı adaletsizliklerin sona ermesiyle mümkün olacağı belirtildi. Açıklamada, bu çerçevede, 1967 sınırları temel alınarak, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti’nin kurulmasına yönelik barış müzakerelerine bir an önce başlanması gerektiği ifade edildi. Türkiye, bu süreçte Filistin halkına destek olmaya devam edeceği mesajını verdi.
19 OCAK’TA BAŞLAYACAK
Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, başkent Doha’da gerçekleştirdiği basın toplantısında, İsrail ile Hamas arasında Gazze’de ateşkes ve esir takası konusunda bir anlaşmaya varıldığını duyurdu. Al Sani, anlaşmanın uygulamasının önümüzdeki pazar günü, yani 19 Ocak 2024 tarihinde başlayacağını belirtti. Anlaşmanın ilk aşamasının 42 gün süreceği de ifade edildi. Hamas, bu ilk aşamada 33 İsrailli esiri serbest bırakmayı taahhüt ederken, karşılığında bazı Filistinli esirlerin de serbest kalacağını aktardı.
Bunun yanı sıra, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, Hamas Şura Meclisi Başkanı Muhammed Derviş İsmail ile Hamas Siyasi Bürosu üyeleri ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, Gazze’de sağlanan ateşkesin hayırlı olmasını diledi. Fidan, Türkiye’nin, Filistin’e destek verme konusundaki kararlılığının devam edeceğini belirtti. Bu süreç, Filistin halkının uluslararası alandaki desteklerinin arttığı ve barış müzakerelerine duyulan ihtiyacın bir kez daha ön plana çıktığı bir dönemde gerçekleşiyor.
Ateşkesin sağlanması ve esir takası gibi konular, Orta Doğu’da barışı sağlama çabaları açısından kritik öneme sahiptir. Hamas ve İsrail arasındaki mevcut durum, sık sık silahlı çatışmalara dönüşebilen bir dinamik taşımakta ve bu durum, bölgedeki istikrarsızlığı artırmaktadır. Bu nedenle, arabulucu ülkelerin çabaları, taraflar arasında kalıcı bir çözümün bulunmasına yönelik umutları artırmaktadır. Özellikle Katar ve Mısır, bu süreçte oynadıkları arabuluculuk rolü ile dikkat çekmektedirler.
Taraflar arasında sağlanan mutabakatın gerekçeleri arasında, insan haklarının ihlali, sivil halkın güvenliği ve insani yardımın ulaştırılması yer almaktadır. Bilhassa Gazze’de yaşayan halkın ihtiyaçları, Uluslararası İnsan Hakları Örgütü tarafından sürekli gündeme getirilmektedir. Bütün bu sebepler, uluslararası toplumun bu süreçte daha etkili ve koordineli bir biçimde hareket etmesini gerekli kılmaktadır. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında bu durum net bir şekilde ifade edilmiştir.
Özellikle, 1967 sınırlarının esas alınarak kurulacak bağımsız Filistin Devleti’nin, uluslararası topluma sağlanacak barış ve istikrar için kritik bir hedef olduğu vurgulanmıştır. Filistinlilerin adalet arayışlarının dünya genelinde yankı bulması, Türkiye’nin bu konuda gösterdiği aktif destekle birleştiğinde, Orta Doğu’da kalıcı çözümler gelişt
