Prof. Dr. Süheym Batum, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı ve yeni anayasa tartışmalarına değindi. Batum, “Yeni anayasa ihtiyacının ortaya çıkması için bir ülkenin ya yeni kuruluyor olması, ya da var olan hukuk düzeninin bir savaş, darbe, devrim yoluyla ortadan kalkması gereklidir” dedi.
Batum, Türkiye’de böyle bir durum olmamasına rağmen sürekli olarak yeni bir anayasa talebinin gündeme getirilmeye çalışıldığını belirtti. “Bu, genellikle siyasi iktidarın işine yarayacak, demokratik olmayan bir anayasa yapmayı amaçladıklarını gösteriyor” diyen Batum, yapılmak istenen anayasanın sivil ve özgürlükçü gibi gösterilmeye çalışıldığını ancak asıl amacın farklı olduğunu ifade etti.
Yargı vesayeti kavramının uydurma bir kavram olduğunu belirten Batum, yargı organlarının demokratik ülkelerde bile siyasi iktidarları sınırlama yetkisine sahip olduğunu vurguladı.
Geçmişte yapılan anayasa değişikliklerinin ülkeyi kötüye götürdüğünü söyleyen Batum, toplumda yeni bir anayasa talebi olmadığını ifade etti. Anayasa yapılırken özgürlüklerin nasıl anlaşılması gerektiğine dair ise katılımcı bir süreç öneren Batum, farklı toplumsal kesimlerin görüşlerine önem verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Batum, anayasa tartışmalarında sürekli olarak 1921 Anayasası’na atıf yapılmasının nedenlerini de açıkladı. 1921 Anayasası’nın halkın egemenliğini temsil eden bir anayasa olduğunu ancak kısa ve güvencelerin yetersiz olduğunu belirtti. Siyasal İslamcılar ve etnik milliyetçilerin de bu anayasaya dönüş çağrıları yapabileceğini ifade eden Batum, laikliğin güvence altına alınmadığı ve iktidarın yetkilerinin sınırlanmadığı bir anayasa olduğunu hatırlattı.
Batum, yeni anayasa yapma sürecinde öncelikle yöntem, amaç ve kuralların net bir şekilde belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca diğer partiler ve toplumun bu sürece dahil edilmesinin önemine işaret etti.