Bu hafta sonu muhalefet partilerinden parlamentoda dikkat çeken bir milletvekili ile temsil edilen kurucuları arasında Zafer Partisi Genel Başkanının da bulunduğu İYİ Parti’de bir kongre yaşandı. İYİ Parti’nin kurucu Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, 31 Mart yerel seçimlerinde alınan başarısız sonuçların sorumluluğunu üstlenerek kurucusu olduğu partisinin genel başkanlığına veda etti. İYİ Parti, demokrasinin gereği olarak iyi bir sınav vererek demokratik bir kongre gerçekleştirdi. Yapılan kongrede üç aday arasında geçen yarış sonucunda genel başkanlığa Sayın Musavat Dervişoğlu getirildi. Musavat Dervişoğlu, Ülkü Ocakları Genel Başkanı olarak da tanınmaktadır ve Türk milliyetçiliği zihniyetinden dolayı sevinçle karşılanmıştır. Türk milliyetçiliği fikrinin politik temeline oturtulduğu iddiasında olan partilerin bir araya gelerek milliyetçi siyasi bir ittifak oluşturması, Türk milliyetçileri arasında bir özlem olarak ortaya çıkmıştır. Seçim öncesi “Türk siyasetinde yeni dalgalanmalar olacak” sözü tartışma yaratmış olsa da İYİ Parti kongresi ve AKP içinde yaşanan tartışmalar bu sözleri doğrular niteliktedir.
Gelecek seçimlerde üç bloğun bir araya gelerek yeni bir siyasi oluşum yaratması mümkün görünmektedir. Türk siyasetinde parlamentoda temsil edilen partilerin toplam oy oranı, Hazine yardımı almayan ve genç bir parti olan Zafer Partisi’nin aldığı oyun toplamından daha azdır ki bu durum Türk siyasetindeki temsiliyet açısından sorunlu bir durumu gözler önüne sermektedir. Bu durum, mevcut siyasi partilerin varoluş nedenlerini sorgulamaya sevk etmiştir. 31 Mart seçimlerinin ardından AKP içindeki tartışmalar, partinin geleceği hakkında soru işaretleri oluşturmuştur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli’nin TBMM’yi etkisiz hale getirerek parlamenter demokrasiyi zayıflattığı, oluşan tek adam yönetimi ile ülkeyi oligarşik bir yapıya sürüklediği eleştirileri doğrultusunda gelecek dönemde yapılacak Anayasa değişiklikleri endişe yaratmaktadır.
Zafer Partisi, ülkenin makro ekonomik sorunlarının yanı sıra vatandaşların bireysel sorunlarıyla da ilgilenmeyi esas almış bir siyasi anlayışa sahiptir. Partinin en büyük avantajı, Türk siyasetinde en genç ve en eğitimli tabana sahip olmasıdır. Parti teşkilatları, vatandaşların her türlü sorunu ile ilgilenmekte ve onlara destek olmaktadır. Zafer Partisi’nin Türk siyasetine getirmiş olduğu farklı bakış açısı ve katkılar, ülkenin siyasi ve sosyal yapısında önemli bir yer edinmiştir.
Siyasi zeminde yaşanan gelişmeler, Türk siyasetinde yeni bir dönemin başladığını işaret etmektedir. Partiler arasındaki ittifaklar, genel başkan değişiklikleri ve gelecek seçimlerde yapılması planlanan Anayasa değişiklikleri, ülkenin siyasi geleceği üzerinde belirleyici olacaktır. Bu süreçte Türk siyasetinin önemli isimleri, kamusal sorunları ve vatandaşların yaşadığı zorlukları ele almaya devam ederek Türkiye’nin demokratik geleceğine katkı sağlamak için çalışmaya devam edeceklerdir.
