İsrail hükümeti, Doha merkezli Al Jazeera televizyonunun İsrail’deki yayınlarını durdurma, ofislerini kapatma ve ekipmanlarına el koyma kararı aldı. Bu karar, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun liderliğindeki hükümetin Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda oybirliğiyle kabul edildi. Al Jazeera’nın provokatif haberlerine karşı alınan bu karar, hükümetin baskıcı politikalarını sürdürdüğünü gösteriyor.
İsrail hükümeti, Al Jazeera’nın İsrail’deki faaliyetlerini sonlandırma kararını kamuoyuna duyurdu. Bu karar çerçevesinde, Al Jazeera’nın çatısı altındaki televizyon kanallarının faaliyetleri durdurulacak, İsrail’deki internet sitelerine erişim engellenecek, ofisler kapatılacak ve ekipmanlara el konulacaktır. Bu adım, Al Jazeera’nın Tel Aviv ofisinin hedefinde olduğunu gösteriyor.
İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, hükümet daha önce “devlet güvenliğine tehdit oluşturan” televizyon kanallarının kapatılmasına izin veren düzenlemeleri onaylamıştı. Bu düzenleme kapsamında, Al Jazeera’nın İsrail’deki ofislerinin kapatılması ve ekipmanlarına el konulması mümkün hale gelmişti. İsrailli bakanlar tarafından “Al Jazeera Tasarısı” olarak bilinen yasa tasarısı onaylanmış ve parlamentoda yasalaşmıştı.
İsrail İletişim Bakanı Shlomo Karhi, Al Jazeera’nın yayın yapmasını engellemek için gerekli prosedürleri tamamladıklarını duyurdu. Bu adımın, hükümetin medya üzerindeki kontrolünü artırmaya yönelik bir politika olduğu düşünülmektedir. Al Jazeera’nın 45 gün süreyle kapatılmasını öngören karar, hükümetin medya üzerindeki etkisini güçlendirme amacını da yansıtmaktadır.
İsrail hükümetinin Al Jazeera’ya karşı aldığı bu karar, uluslararası arenada da tartışmalara neden olabilir. Al Jazeera, geniş bir izleyici kitlesine sahip bir yayın kuruluşu olması nedeniyle, bu kararın medya özgürlüğüne zarar verebileceği eleştirilerini beraberinde getirebilir. Ancak İsrail hükümeti, kararının ülkenin güvenliği ve istikrarı açısından gerekli olduğunu savunmaktadır. Bu nedenle, Al Jazeera’nın İsrail’deki faaliyetlerine son verilmesi konusundaki kararlılığını sürdüreceği düşünülmektedir.