Muğla’daki anne-kız vahşeti 28 Kasım 2023’te Bodrum ilçesine bağlı Konacık Mahallesi’nde gerçekleşti. Irina Dvizova ve kızı Dayana Dvizova’dan haber alamayan arkadaşları durumu hemen 112’ye bildirdi. Polis, yapılan araştırma sonucunda anne ve kızın cesetlerini lüks villadan 16 kilometre uzaklıkta bulunan ormanlık alanda yorgana sarılı vaziyette buldu.
Irına Dvizova ve Dayana Dvizova’nın cenazeleri, olayın ardından Rusya’da toprağa verildi. Yapılan araştırmalar sonucunda Rus kadının, eski eşi olan 47 yaşındaki paralı asker Andrej Kuslevic tarafından öldürüldüğü tespit edildi. Kuslevic, cinayetten hemen sonra Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan Fransa’ya ve oradan da Litvanya’ya kaçtı. Kuslevic için Interpol tarafından kırmızı bülten çıkarıldı.
Kaçak durumda olan Andrej Kuslevic, Almanya’da sınır bölgesinde yakalandı. Alman Federal Polisi, katil zanlısının Prag’dan Münih’e giden bir otobüste yapılan sınır kontrolü sırasında yakalandığını açıkladı. Litvanya vatandaşı olan Kuslevic, gözaltına alındı ve davanın Nurnberg kentinde görüleceği belirtildi. Cinayetle ilgili detaylı soruşturma sürerken, kamuoyunda büyük bir infial yarattı.
Bu korkunç olay, Muğla ve Bodrum halkını derinden sarsarken, Rusya’da da büyük yankı uyandırdı. Cinayetin vahşi yöntemleri ve ardında yatan sebepler, uzun süre tartışılmaya devam edeceğe benziyor. Irına Dvizova ve Dayana Dvizova’nın yaşadıkları dehşet dolu son günlerinin detayları ise hala net bir şekilde ortaya çıkmış değil.
Andrej Kuslevic’in yakalanması ise adaletin yerini bulması açısından önemli bir adım oldu. Cinayeti işleyen kişilerin cezalarını çekmesi ve hukuk önünde yargılanmaları, toplumun adalet duygusunu tatmin etmek adına büyük bir önem taşıyor. Muğla’daki anne-kız vahşeti, Türkiye ve dünya genelinde kadına şiddet konusundaki duyarlılığı arttırarak, benzer olayların önlenmesi adına önemli bir rol oynayabilir.