İsrail kamuoyu, ABD’nin askeri yardım sevkiyatını durdurma kararını tepkiyle karşıladı. Kararın, Tel Aviv’in düşmanlarına cesaret verdiğine dikkat çekildi. Jerusalem Post gazetesinin yayınladığı başyazıda, ABD’nin kararının İsrail’in düşmanlarını cesaretlendirdiği belirtilerek, “müttefiklerin ihaneti” ifadesi kullanıldı. ABD’nin yalnızca askeri yardım sağlamakla kalmaması, aynı zamanda açık ve tutarlı bir dayanışma mesajı vermesi gerektiği vurgulandı. Gazze’deki çatışma devam ederken gelen bu karar, İsrail’in Hamas’a karşı gerçekleştirdiği operasyonlar sırasında geldiği için daha da rahatsız edici bulundu. ABD’nin kararının, müttefikler arasında güven erozyonu yarattığı ve kriz zamanlarında tutarlı ve güvenilir desteğin önemine vurgu yapıldı.
ABD’nin kararı, İsrail’in güvenlik endişelerini artırdı. Hamas’a karşı yürütülen operasyonun kritik bir aşamasında kararın alınması, İsrail için rahatsız edici ve soru işaretlerine neden oldu. İsrail’in Hamas üzerindeki baskıyı sürdürme ihtiyacının “abartılamaz” olduğu savunulurken, Refah’ın ciddi bir tehlike oluşturduğu belirtildi. ABD’nin kesin desteğinin İsrail için vazgeçilmez olduğu vurgulanırken, müttefikler arasındaki güvenin tekrar tesis edilmesinin önemine dikkat çekildi. İsrail’in uluslararası platformlarda desteklenmesinin, bölgesel istikrar ve uluslararası ilişkilerin bütünlüğü açısından hayati önem taşıdığı ifade edildi.
ABD’nin kararı, İsrail kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılandı. Kararın zamanlaması ve mantığı, İsrail’in güvenlik çıkarlarına zarar verdiği gerekçesiyle eleştirildi. Bu duraklamanın sadece lojistik bir gecikmeye işaret etmediği, aynı zamanda stratejik müttefiklik ilişkilerinde sorunlar yarattığı belirtildi. İsrail’in, başta ABD olmak üzere müttefiklerinden beklediği desteği almaya devam etmesi gerektiği vurgulanırken, kriz zamanlarında tutarlı ve kararlı bir destek sağlanmasının önemi üzerinde duruldu.
Sonuç olarak, ABD’nin İsrail’e karşı aldığı karar, Tel Aviv’in güvenliğini tehlikeye soktu ve düşmanlarını cesaretlendirdi. İsrail’in Hamas’a karşı yürüttüğü operasyonda ABD’nin desteğine duyulan ihtiyaç ve zamanlaması tartışmalı olan bu karar, müttefiklik ilişkilerinde güven erozyonu yarattı. İsrail’in, bölgesel istikrar ve uluslararası ilişkilerin bütünlüğü açısından kesin ve tutarlı bir destek beklediği vurgulanırken, müttefikler arasındaki güvenin yeniden tesis edilmesi gerektiği vurgulandı.