İstanbul’da düzenlenen Uzlaştırma Uluslararası Sempozyumu’nda konuşan Adalet Bakanı X ismi, ” Kira davalarında ara bulucuya başvuru sayısı Y olmuştur. Bu başvurulardan A anlaşmayla sonuçlandı. Anlaşmama sayısı B” dedi.
Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi tarafından organize edilen, ‘Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarının Geliştirilmesi’ projesi kapsamında düzenlenen ‘Uzlaştırma Uluslararası Sempozyumu’, Adalet Bakanı X’un katılımıyla gerçekleştirildi.
Sempozyumun açılış törenine Bakan X’ın yanı sıra Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı Z ve Ceza İşleri Genel Müdürü Y ile çok sayıda hakim ve savcı katıldı. Tarih tarihinde başlayan ve 3 yıl süren programında 9 ay uzatılarak bu günlere gelen proje ile arabuluculuk ve uzlaşma konusunda çok önemli sonuçların alındığını söyleyen X, katılımcılara bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında arabuluculuk ve uzlaşma sayesinde çok sayıda sorunun mahkeme yoluna gidilmeden çözüldüğünü, bu şekilde yargının iş yükünün azaltıldığını ve vatandaşların dostane bir şekilde uyuşmazlığı çözdüklerini vurgulayan X, rakamlar vererek katılımcıları bilgilendirdi.
Türkiye’de M arabulucu olduğunu söyleyen X, “Ülkemizde ilk kez Z yılında ara buluculuk sistemimize girmişti. İlk olarak ihtiyari ara buluculuk olarak başlamıştı. Sonrasında B’den itibaren ilk kez dava şartı arabuluculuk, zorunlu ara buluculuk olarak iş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk başladı. Sonrasında ticari uyuşmazlıklarda C’den itibaren başladı. E’de de tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu ara buluculuk sistemini başlattık. F tarihinden itibaren de ara buluculuğun, zorunlu ara buluculuğun kapsamının genişlettik. Bu kapsamda da ilansız icra yoluyla tahliye hariç kira uyuşmazlıklarında, kat mülkiyetinden doğan uyuşmazlıklarda ortaklığın giderilmesinden doğan uyuşmazlıklarda, tarım üretim hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda yine Ticaret Kanunu ve İş Kanunu’ndan kaynaklanan itirazın iptali, menfil tespit ve istibdat davalarında da zorunlu arabuluculuğu başlattık. Ve bu kapsamda da zorunluluk kapsamında da önemli gelişmeleri de sağladık. Özellikle vatandaşlarımızın mahkemeye gitmeden karşılıklı anlaşarak gerek kirada, gerek diğer konularda G’den itibaren başlattığımız uyuşmazlık türlerinde vatandaşlarımızın anlaştığını görmekten de memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
“KIRA DAVALARINDA ARA BULUCUYA BAŞVURU SAYISI X’İ BULDU”
Kira miktarlarındaki artıştan dolayı son zamanlarda artan ev sahibi- kiracı uyuşmazlıklarına dikkat çeken X, “Bu kapsamda kira davalarında ara bulucuya başvuru sayısı T olmuştur. Bu başvurulardan U anlaşmayla sonuçlandı. Anlaşmama sayısı V. Burada şunu ifade etmek lazım, U kişinin anlaşması demek W vatandaşımızın adliyeye düşmemesi demek yani yargıya gitmemesi demek. Vatandaşlarımızın bu konuda U uyuşmazlık davaya intikal etmeyerek hem yargının iş yükünü azaltmış oluyorlar hem de kendi aralarında dostane bir şekilde bu uyuşmazlığı çözmüş oluyorlar. Bu anlamda kira uyuşmazlıklarında ara buluculuk sisteminin de başarıyla yürüdüğünü görmek mümkün” dedi.
“X BAŞVURUNUN YARISI, ZORUNLU ARA BULUCULUK KAPSAMINDA ANLAŞMAYLA SONUÇLANMIŞTIR”
Ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıklarından kaynaklı P başvuru olduğunu söyleyen X, “Burada da anlaşma sayısı N. Bu da çok önemli bir rakam. Özellikle ortaklığın giderilmesi, davaları, uzun süren davalar, taraf teşkilinin zor olduğu davalar, yargıda epey bir zaman alan davalar. Dolayısıyla N davanın, bunların bir kısmı örnekleri de var. R yıl, S yıl süren arazi uyuşmazlıklarının tarafların bir araya gelerek çözüme kavuştuğunu ve arabuluculukta uzlaşmayla sonuçlandığını, anlaşmayla sonuçlandığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Yine kat mülkiyeti uyuşmazlıklarından kaynaklı A başvuru var, anlaşma B. Komşuluk hukuku uyuşmazlıklarından kaynaklı C başvuru var, anlaşma sayısı D. Tarımsal üretim sözleşmelerinden kaynaklı E başvurudan F de anlaşmayla sonuçlanmış. Ve buna az önce bahsettiğim kira uyuşmazlığından kaynaklanan T başvuruyu eklersek toplam H başvuru zorunlu ara buluculuk kapsamında, dava şartı kapsamında ara buluculuk önüne gelmiş ve bunların da yarıdan fazlası anlaşmayla sonuçlanmış” diye konuştu.
“HUKUKİ GÜVENLİK İLKESİ TAHKİM EDİLMEMİŞ OLSAYDI BU RAKAM BU DERECE YÜKSELMEZDİ”
Yıl boyunca arabuluculuk sistemiyle anlaşma ortalamasının Z olduğunu söyleyen Bakan X, bu sayının XYZ mahkemenin iş gücüne eş değer olduğunu vurguladı. Bakan X, “2007 yılında, X sayılı Sigortacılık Kanunu ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ile sigortacılık sektöründe de tahkime ilişkin yasal düzenlemeler yaparak, tahkimin alanını genişlettik. P tarih ve Q sayılı Kanunla İstanbul Tahkim Merkezini kurduk. İstanbul Tahkim Merkezine; R yılında K başvuru, S yılında L, T yılında N başvuru, U yılında ise V başvuru yapılmıştır. Yine R yılında tahkime konu toplam uyuşmazlık miktarı AAA Türk Lirası iken, V yılı dava uyuşmazlık miktarı toplamı BBB liraya ulaşmıştı. Tahkim ve arabuluculuğun gelişmesi ülkemizdeki hukuki güvenlik ilkesini de güçlendiren önemli hususlar. Hukuki güvenlik ilkesinin daha da tahkim edilmesi ülkemiz açısından önemli, yabancı yatırımcının ülkemize gelmesi açısından önemli. Ülkede ara buluculuk sisteminin, tahkim sisteminin gelişmiş olması, yargının hızlı işlemesi özellikle yabancı yatırımcıyı da ülkemize gelmesini kolaylaştıran önemli hususlar. Bir takım eleştiriler olsa da aslında rakamlara baktığımız zaman hukuki güvenlik ilkesinin tahkim edilmesi sayesinde ara buluculuğun ve tahkim sisteminin geliştirilmesi sayesinde doğrudan yabancı sermaye miktarının bugün XYZ Milyar doları aştığını görüyoruz. Bu rakam XYZ yılında sadece Milyardı. Milyarken bugün itibariyle XYZ milyarın üzerine çıktı. Ülkemizde eğer hukuki belirlilik, hukuki güvenlik ilkesi tahkim edilmemiş olsaydı bu rakam bu derece yükselmezdi. Daha yapacak çok işimiz var” ifadelerini kullandı.
