Eski Türkiye diyerek kötüledikleri bu ülkede, önceden eğitimin bir kalitesi vardı. Öğretmenlerin, hem öğrenciler hem de veliler üzerinde bir saygınlığı vardı.
Bütün okullar devlete aitti ve bütün öğrenciler eşit eğitim fırsatına sahipti.
Kim zengin çocuğu, kim fakir-fukara çocuğu kimse bilmezdi…
Ya şimdi;
Torpili olmadığı için atanamayan, ülkesini ve hayatı sorgulayan içine kapanmış onbinlerce pırıl pırıl genç öğretmenimiz…
Uygulanan mobinglerden dolayı, istediği gibi eğitim veremeyen, müdürün velinin hatta öğrencilerin bile dikkate almadığı can öğretmenlerimiz…
Zor zamanlardan geçiyorsunuz doğrudur. Ama siz aydınlık yüreğinizi sakın karartmayın. Mücadelenizden asla vazgeçmeyin, yanınızdayım.
Haraç mezat satılan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının bedelini canıyla ödeyen öğretmen İbrahim Oktugan’a Allah’tan rahmet, sevenlerine ve eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum.