TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği Başkanı olan İsmail Kandemir’in vefatını duyurdu. Kurtulmuş, Kandemir’in Ayasofya’nın zincirlerinin kırılmasına adadığı ömrü ve gençlere ilham veren hukuk mücadelesini takdirle anarak, Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileğinde bulundu. Kurtulmuş, Kandemir için dualarını esirgemedi ve ona cennet mekânı ve yüce makamı temenni etti.
İsmail Kandemir’in ölümü, Türkiye’nin kültürel ve tarihi mirasına hizmet eden önemli bir ismin aramızdan ayrıldığını gösterdi. Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği Başkanı olarak görev yaparken birçok projeye imza atan Kandemir, Ayasofya’nın tarihi önemini vurgulayarak bu yapıtın dünya mirası olarak korunmasına katkı sağlamıştı. Ülkedeki pek çok insan için örnek bir kişilik olan Kandemir, adil birer ve hukuki mücadelesiyle gençlere ilham olmuştu.
İsmail Kandemir’in ölümü, sadece ailesini ve sevenlerini değil, aynı zamanda Türkiye’deki kültür ve sanat camiasını derinden üzmüştür. Kandemir’in liderliğinde yürütülen projeler, kültürel mirasın korunmasına ve gelecek kuşaklara aktarılmasına büyük katkı sağlamıştı. Onun kaybı, Türkiye’nin kültürel zenginliğine yapılmış bir vefasızlık olarak değerlendirilebilir.
İsmail Kandemir’in adını duyurduğu projeler, kültürel mirasın korunmasına yönelik olarak geniş kitlelere ulaşmıştı. Kandemir’in liderliğinde yürütülen çalışmalar, tarihi eserlerin restorasyonundan korunmasına, tanıtılmasından bilinçlendirilmesine kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyordu. Onun ölümü, Türkiye’deki kültürel mirasa olan sorumluluğumuzu bir kez daha hatırlatmış ve bu alanda yapılan çalışmaların önemini vurgulamıştır.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yaptığı paylaşım, İsmail Kandemir’in emeklerine vurgu yaparken onun hukuk mücadelesindeki kararlılığını ve kültürel hizmetlerdeki öncülüğünü ön plana çıkarmıştır. Kandemir’in ölümü, Türkiye’nin kültürel mirasına olan aidiyet duygusunu canlı tutmak adına bir uyarı niteliği taşımaktadır. Onun başlattığı ve ilerlettiği projeler, Türkiye’nin kültürel kimliğinin korunmasında ve gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir role sahiptir.