Kambiyo rejiminde serbestiyetin ilk adımı 1989’da atıldı. Bu dönemde döviz işlemleri ve sermaye hareketleri tamamen liberalleştirildi. Ancak bu değişiklikler sıcak para, kaynağı belirsiz para ve hayali ihracatlar gibi sorunları da beraberinde getirdi. Türkiye, 2010’da gri listede yer alarak ekonomik açıdan zor bir sürece girdi. Eski MASAK Başkan Yardımcısı Dr. Ramazan Başak ile yapılan röportajda, gri listeden çıkış süreci ve etkileri ele alındı.
1989’daki düzenleme ile Türk Bankacılık Sektörü mevduata bağımlı olmaktan çıkıp yurtdışından sağlanan kaynaklara yönelmeye başladı. Ancak bazı bankalar mevduat sınırlarını aşarak hileli işlemler gerçekleştirdi. Bu durum, 1994, 2000 ve 2001’de Türk ekonomisini derinden etkileyen krizlere neden oldu.
Bu dönemde sıcak para girişlerinin yanı sıra kaynağı belirsiz para girişleri de artmaya başladı. Türkiye, uluslararası düzeyde kara paranın aklanmasını önleme amacıyla FATF’a üye oldu ancak gerekli mevzuat ve kurumsal yapı oluşturulmadı. Bu nedenle ülke, hileli para transferleri ve kara paraların aklanması konusunda merkezlerden biri haline geldi.
FATF’ın misyonuna terörizmle mücadele konusunun eklenmesiyle Türkiye’nin önemi arttı. Ancak 2010’da ülke, kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanı konusunda yeterli mücadele etmediği gerekçesiyle gri listeye alındı. 2013’te yapılan düzenlemelerle listeden çıkaran Türkiye, 2021’de tekrar aynı listeye alındı.
Gri listede bulunmanın ekonomik sonuçları ciddi olabilir. Yabancı yatırımcı güveni azalır, yabancı sermaye çıkışları yaşanır ve ülke parasının değeri düşer. Yurtdışından kredi bulma zorlaşır ve maliyeti artar. İş insanları ve vatandaşlar arasındaki transferlerde engeller ortaya çıkar.
Türkiye’nin grey listeye girmesindeki temel nedenlerden biri, denetimlerin aksaması ve eksikliklerdir. 2018-2019 yıllarında yapılan denetimlerin yetersizliği, MASAK personel sayısının azalması gibi faktörler eleştirilmiştir. Türkiye’nin bu sıkıntıları aşarak listeden çıkmak için ciddi çaba sarfettiği görülmektedir.
Gri listede bulunmanın suç örgütlerine karşı mücadeleyi de etkilediği bilinmektedir. Son dönemde çökertilen suç örgütlerinin artması, ülkede suç gelirlerinin ve aklanmasının yoğunluğunu göstermektedir. Bu mücadelenin neden geçmişte yapılmadığı ise sorgulanacak bir konudur.
Türkiye’nin gri listeden çıkması için gerekli düzenlemelerin zamanında yapılması ve denetimlerin etkin bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Aksi takdirde ülkenin uluslararası alanda zor bir konumda kalması kaçınılmaz olacaktır.