Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM), kamuya ait otoyol ve köprülere yüzde 76, Yap-İşlet-Devret yöntemiyle yapılan otoyol ve köprülere ise yüzde 50 oranında zam yapmıştı. Ancak 15 Mayıs tarihinden itibaren bir kez daha zam yapıldı. Bu zamın ardından, 15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden otomobiller için geçiş ücreti 15 liradan 24 liraya çıkarıldı. Osmangazi Köprüsü’nde en ucuz geçiş ücreti ise 290 liradan 399 liraya yükseldi. 1915 Çanakkale Köprüsü’nde geçiş ücreti 295 liradan 419 liraya, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde ise 35 liradan 49 liraya çıktı.
Bu zam ile birlikte en ucuz geçiş ücretlerindeki artış oranı da belirgin şekilde yükseldi. 15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde yüzde 60, Osmangazi Köprüsü’nde yüzde 37.93, 1915 Çanakkale Köprüsü’nde yüzde 42.37 ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nde ise yüzde 40 artış yaşandı. Artan maliyetler ve bakım giderleri nedeniyle yapılan bu zam kararının, sürücüler arasında tartışmalara yol açması bekleniyor.
Yeni geçiş ücretleriyle birlikte sürücülerin yolculuk maliyetlerinde ciddi artışlar gözlemlenecek. Özellikle sık sık köprüleri kullanan ve uzun mesafeli seyahatler yapan sürücülerin bu durumdan olumsuz etkileneceği düşünülüyor. Bu zam kararının, özellikle ekonomik olarak zorluk çeken sürücüler üzerinde büyük bir yük oluşturacağı belirtiliyor.
Karayolları Genel Müdürlüğü yetkilileri ise bu zam kararının, köprülerin bakımı ve güvenliği için gerekli olduğunu savunuyor. Yoğun trafiğin yaşandığı bu köprülerin düzenli bakım ve onarım çalışmalarının maliyetli olduğu ve bu zamların bu masrafların karşılanması için yapıldığı ifade ediliyor. Ancak sürücülerin bu durumu anlayışla karşılaması da beklenmiyor.
Sonuç olarak, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yeni geçiş ücreti zamları, sürücüler arasında eleştirilere neden oldu. Artan maliyetler ve yüksek geçiş ücretleri, sürücülerin bütçelerini olumsuz yönde etkileyecek gibi görünüyor. Bu yüksek ücretlerle birlikte sürücülerin alternatif yollar arayışına girebileceği ve köprü trafiğinde azalma yaşanabileceği öngörülüyor.
