Yüksek faiz oranlarına rağmen Türkiye’de vatandaşlar borçlanmaya devam ederken, bankaların sorunlu kredileri giderek artış gösteriyor. Türkiye Bankalar Birliği, 2023 yılı sonunda sorunlu kredilerin durumunu açıkladı. ‘II. grup’ olarak tanımlanan ‘yakın izlemedeki kredi’ miktarı önceki yıla göre %41 artışla 912 milyar TL’ye yükseldi. Tahsili gecikmiş alacak olarak III., IV. ve V. Gruplarda sınıflandırılan sorunlu krediler ise 182 milyar liraya ulaştı. Bu durum bankacılık sektörünün takipteki kredileri yanında yakın izleme kapsamındaki sorunlu kredi hacminin 1 trilyon 94 milyar liraya yükseldiği anlamına geliyor.
Bankaların yeniden yapılandırma süreci de göz önünde bulundurulduğunda, 2023’te yeniden yapılandırılan veya itfa planına bağlanan kredilerin toplamı 509 milyar lirayı aştı. Bu rakamın büyük bir kısmını yakın izlemekteki krediler oluşturdu. Bankaların zararlarını azaltmak adına bazı dosyaları varlık yönetim şirketlerine satması da bu sürecin bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Bankacılık sektörü, 2024’ün ilk çeyreğinde büyümeye devam etti. Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre, kredi kuruluşlarının nakdi kredileri 14 trilyon TL’ye yaklaştı.
Bireysel kredilerde de önemli bir artış yaşandı. Bankalar ve banka dışı finansal kuruluşlar tarafından kullandırılan bireysel krediler %65 artarak 3.1 trilyon TL’ye ulaştı. Bankaların bireysel kredi kullanan kişi sayısı son bir yılda 2 milyon kişi artarak 40.3 milyon kişi oldu. Ortalama kredi bakiyesi ise 76.8 bin TL olarak gerçekleşti. Bireysel kredilerin %99’u bankalar tarafından kullandırılırken, kredi kartları, ihtiyaç kredileri, konut kredileri, taşıt kredileri ve kredili mevduat hesabı şeklinde farklı kategorilere ayrıldı.
Bankacılık sektöründeki sorunlu krediler ve yeniden yapılandırma süreçleri, ekonomik istikrarsızlığın bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Yüksek faiz oranları, borçlanma alışkanlıkları ve ekonomik belirsizlikler, bu durumda etkili olan faktörler arasında yer alıyor. Bankaların zararlarını minimize etmek adına aldığı önlemler ve uyguladığı politikalar, sektörün geleceği üzerinde belirleyici bir rol oynayacak gibi görünüyor.