ABD yönetiminin Çin’den yapılan çelik ve alüminyum, yarı iletkenler, elektrikli araçlar ve bataryalar gibi stratejik ürünlerde yaklaşık 18 milyar dolarlık ithalata yönelik gümrük vergilerini artırma planı tepkilere yol açtı. Çin’i küresel tedarik zincirlerini zayıflatan ticari uygulamalarını değiştirmesi yönünde uyaran ABD yönetimi, Amerikalı işçi ve işletmeleri Çin’in haksız ticaret uygulamalarından korumak için adımlar attı. Çin’in küresel pazarlara düşük fiyatlı ihracat ürünleri sürerek rekabeti bozduğunu iddia eden ABD, Çin’e karşı vergi artışı kararı aldı.
Çelik, alüminyum, yarı iletkenler, elektrikli araçlar, bataryalar, kritik mineraller, güneş pilleri, gemiden kıyıya vinçler ve tıbbi ürünler gibi stratejik sektörler için tarifeler yükseltildi. Yüzde 100’e varan tarifeler elektrikli araçlarda, yüzde 50’ye varan tarifeler güneş pillerinde ve yüzde 25’e varan tarifeler bazı çelik ve alüminyum ürünlerinde uygulanacak.
ABD yönetimi, Çin’in temiz enerji üretimine yönelik sübvansiyonlarına da endişelerini dile getirmiş ve bu durumun küresel pazarlarda dengesizliğe yol açtığını belirtmişti. Çin’le olan mal ticaret açığı her geçen gün artarken, bu durum ABD’nin Çin’e verdiği ödemeleri de artırıyor. Çin’in karşı hamleleriyle ABD’nin ihracatının da olumsuz etkileneceği düşünülüyor.
ABD Başkanı Joe Biden, yeni tarifelerin adil rekabeti sağlamayı amaçladığını ve Çin ile çatışma değil, adil rekabet istediğini belirtti. Biden’ın ekonomi politikalarına düşük puan veren seçmenleri ikna etmek amacıyla Çin’e karşı sert önlemler almış olabileceği değerlendiriliyor. Çin Ticaret Bakanlığı ise tarife artışlarının ikili işbirliği atmosferini etkileyeceğini ve ABD’nin bu hamleyi acilen düzeltmesi gerektiğini vurguluyor.
Uzmanlar, artan tarifelerin kısa vadede Çin ekonomisini çok fazla etkilemeyeceğini ancak ABD ve Çin arasındaki ilişkilerin zorlaşmasının piyasa güvenini sarsabileceğini ifade ediyor. Çin’den ithal edilen ürünlere yönelik yeni tarifelerin ekonomi ve tüketiciler üzerinde istenmeyen etkilere neden olabileceği belirtilirken, ABD’deki sektörlerin tedarik zincirlerini değiştirmeleri için yeni bir stratejiye ihtiyaç olduğu vurgulanıyor.
Yetkililer ise tarifelerin enflasyonist etkisi olmadığını, sadece belirli sektörlere yönelik olduğunu savunuyor. Tüketicilerin artan maliyetler yerine istihdam sağlayan yatırımların devam etmesini beklemeleri gerektiği ifade ediliyor. Bu durumun uzun vadede ABD ekonomisine olumlu etki yapabileceği belirtiliyor.