Türkiye’nin ürettiği Bayraktar AKINCI İHA, İran’da düşen Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopterinin yerini başarıyla tespit ederek uluslararası medyanın dikkatini çekti. dünya genelinde geniş yankı uyandıran bu olayda, Türk yapımı insansız hava aracının üstün teknik özellikleri ve performansı öne çıktı. Türk İHA’nın, helikopterin koordinatlarını İran yetkilileriyle paylaşması da önemli bir yardım ve işbirliği örneği olarak değerlendirildi.
Dünya medyasında geniş yer bulan bu olayda, Rus haber ajansı TASS ve The Daily Guardian gibi tanınmış medya kuruluşları, Türk İHA’nın başarısını haberleştirdi. İHA’nın ısı kaynağını tespit ederek kurtarma ekiplerine yardımcı olduğu detaylarıyla yer aldı. Çinli basın kuruluşu CGTN ise Türk İHA’sının Reisi’nin helikopterinin izini sürmesini vurgulayarak haberi geniş çapta duyurdu. Bu başarılı olayın Türkiye’nin yardımseverliği ve teknolojik gelişimi açısından takdirle karşılandığı belirtilen haberlerde, Türk İHA’larının olumsuz hava koşullarında dahi etkili olduğu vurgulandı.
Arap medyası da Türk İHA’nın başarısını geniş bir şekilde duyurdu. İngilizce yayın yapan El-Arabiya ve NewArab gibi haber siteleri, Türk İHA’nın kaza yerini bulması ve kurtarma çalışmalarına katkı sağlaması üzerine manşet attı. Türk İHA’larının hassas durumlarda nasıl etkili olduğu ve hava koşullarından nasıl etkilendiği de ayrıntılı olarak ele alındı. İsrail medyası da bu olayı sütunlarına taşıyarak İHA’ların teknik özelliklerini ve performansını detaylı olarak inceledi. Jerusalem Post gibi önemli medya organları, Türk yapımı insansız hava araçlarının güvenilirliğine ve etkinliğine vurgu yaptı.
Türk İHA’nın, uluslararası arenada bu şekilde başarılı bir operasyon gerçekleştirmesi, Türkiye’nin savunma sanayindeki teknolojik ilerlemesini ve güvenilirliğini bir kez daha kanıtladı. Uluslararası arenada saygın ve güvenilir bir oyuncu olarak Türkiye’nin imajını güçlendiren bu olay, Türk yapımı insansız hava araçlarının dünya çapında itibarını artırdı. Bu olay, Türk savunma sanayisinin sahip olduğu potansiyeli ve teknolojik altyapıyı gözler önüne sererek, Türkiye’nin hava ve kara operasyonlarında daha etkili bir şekilde yer alabileceğini de gösterdi.