İstanbul Fatih’te bulunan tarihi Kariye Camii, 2 Ağustos 1945’te müzeye çevrildi ve 79 yıl sonra ibadete açıldı. Kariye Kilisesi olarak inşa edilen bina, İstanbul’un fethinden sonra Sultan 2. Bayezid’in sadrazamlarından Atik Ali Paşa tarafından camiye çevrildi. Restorasyon sürecinde kaybolan Osmanlı döneminden kalan 4 asırlık minber, vaiz kürsüsü, şamdan, kandil ve hat eserleri aranıyor. Restorasyon esnasında minber ve vaiz kürsüsü eski fotoğraflardan tespit edilerek yeniden üretildi ve camiye yerleştirildi. Ancak yazı levhalarına henüz ulaşılamadı.
Sanat Tarihi Uzmanı ve Kariye Camii Bilim Kurulu Üyesi Hayri Fehmi Yılmaz, restorasyon sürecinde Osmanlı eserlerinden vaiz kürsüsü ve minberin eski fotoğraflardan yola çıkılarak yeniden üretildiğini açıkladı. Yılmaz, kayıp olan eserlerin bulunması durumunda caminin yeni bir zenginlik kazanacağını belirtti. Minber en son Molla Zeyrek Camii’nde görülmüş olup, vaiz kürsüsü ve diğer eserlerin izini kaybetmiş durumda. Eski fotoğraflardan yola çıkarak minber ve vaiz kürsüsü yeniden üretilerek camiye yerleştirilmiştir. Ancak şamdanlar, kandiller ve yazı levhalarına henüz ulaşılamamıştır. Bu eserlerin bulunması durumunda caminin dekorasyonunda eski görkemi tekrar yaşanabilecektir.
Hayri Fehmi Yılmaz, Kariye Camii’nin eski eserlerinin bulunması durumunda Hıristiyan resim sanatının şaheserlerinin yanı sıra İslam’ın hat sanatına ait örneklerin de camide görülebileceğini belirtti. Bu durumun caminin yeni bir zenginlik kazandıracağını vurgulayan Yılmaz, müze döneminde kaybolan ve şimdiye kadar izi bulunamayan eserlerin bir gün tekrar camiye dönmesi dileğinde bulundu. Tarihi caminin içerisindeki kayıp eserlerin bulunmasıyla birlikte, zengin bir kültürel mirasa sahip olan Kariye Camii’nin daha da ön plana çıkacağı düşünülmektedir.
