13 Mayıs tarihinde, Düzce’nin İl Özel İdaresi binasında tüyler ürpertici bir olay meydana geldi. Binada bulunan N.P. isimli 46 yaşındaki kadın, kadınlar tuvaletindeyken cep telefonuyla kendisinin fotoğrafının çekildiğini fark etti ve hemen durumu ihbar etti. Olay yerine gelen Düzce Emniyet Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği ekipleri, güvenlik kameralarını inceleyerek olayı araştırmaya başladı. Yapılan inceleme sonucunda, olay anında kadınlar tuvaletinden çıkan kişinin Düzce Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru A.A. olduğunu tespit ettiler.
Polis memuru A.A., ‘kişilerin özel hayatını ihlal’ suçlamasıyla ifadeye çağrıldı ve polis merkezine götürüldü. İfadelerde, A.A. suçlamaları reddederek, “Evet, İl Özel İdaresi’ne gittim. Yanlışlıkla bayanlar lavabosuna girdim. Kimsenin fotoğrafını, videosunu çekmedim” şeklinde savunma yaptı. A.A.’nın telefonuna yapılan inceleme sonucunda, olayla ilgili delillere ulaşılmaya çalışıldı ve hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldı. Ayrıca A.A. idari soruşturma nedeniyle açığa alındı.
Bu olay, toplumda büyük infial yarattı ve güvenlik endişelerini artırdı. Kamu görevlilerinin bu tür suçları işlemesi, halk arasında güven sorunu yarattı. Özellikle kadınların mahremiyetinin ihlal edilmesi, toplumda rahatsızlık ve tedirginlik yarattı. Bu tür suçların ciddi bir şekilde cezalandırılması gerektiği vurgulanırken, benzer olayların önlenmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiği belirtildi.
İl Özel İdaresi binasında yaşanan bu olay, güvenlik kameralarının hayati önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Güvenlik kameralarının yalnızca suçun işlendiği anı kaydetmekle kalmayıp, suçluların tespit edilmesinde de önemli bir rol oynadığı bir kez daha kanıtlandı. Özellikle toplu kullanım alanlarındaki tuvaletlerde güvenlik kameralarının bulunması, benzer suçların önlenmesi açısından büyük önem taşıdığı vurgulandı.
Sonuç olarak, İl Özel İdaresi binasında yaşanan bu olay, toplumda infial yarattı ve güvenlik endişelerini artırdı. Polis memuru A.A.’nın bu tür suçlamalarla karşı karşıya kalması, kamu görevlileri arasında da güven sorularını gündeme getirdi. Benzer olayların yaşanmaması ve mahremiyetin korunması için gerekli önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı. Bu tür suçların ciddiye alınması ve gerekli cezaların verilmesi, toplumdaki güvenin tekrar tesis edilmesi için önemli bir adım olarak değerlendirildi.
