Millet Partisi Bursa İl Başkanı Hüsamettin Akyıldız, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği insanlık dışı uygulamalara dikkat çekerek, bu duruma karşı global olarak ses çıkmadığını belirtti. Akyıldız, Türkiye’nin bu duruma son verilmesi için aktif bir rol alması gerektiğini vurguladı.
Akyıldız, Çin’in 1948 yılında işgal ettiği Doğu Türkistan’da insan hak ve hürriyetleri ihlallerinde bulunduğunu ifade etti. Çin’in Doğu Türkistan’ı Xinjiang olarak adlandırdığını dile getiren Akyıldız, Uygur medeniyetini, kültürünü ve kimliğini yok ederek kültürel bir soykırım uyguladığını söyledi. Ayrıca yıllarca varlığını sürdürmüş tarihi camilerin minare ve kubbelerini yıktığını belirten Akyıldız, Uygur folklorunu ve kültürünü incelediği için Antropolog Prof. Dr. Rahile Davut’u ‘bölücülükle’ suçlayarak müebbet hapis cezası verdiğini dile getirdi. Akyıldız, Çin’in Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği asimilasyon ve kültürel soykırımın kabul edilemez olduğunu ve devletin bu duruma acil bir şekilde müdahale etmesi gerektiğini belirtti.
Doğu Türkistan’da gerçekleşen bu insanlık dışı uygulamaların bir an önce durdurulması gerektiğini belirten Millet Partisi Bursa İl Başkanı Hüsamettin Akyıldız, devletin ilgili kurum ve kuruluşlarının harekete geçerek bu soykırıma ‘Dur’ demesi gerektiğini ifade etti. Akyıldız, bu durumun sadece Doğu Türkistan için değil, insan hakları ve özgürlüklerine saygı gösteren tüm ülkeler için bir tehdit olduğunu belirtti. Türkiye’nin bu konuda sessiz kalmaması ve uluslararası alanda bir ses oluşturması gerektiğini vurguladı.
Millet Partisi Bursa İl Başkanı Hüsamettin Akyıldız’ın açıklamalarına göre, Çin’in Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği asimilasyon ve kültürel soykırımın durdurulması için Türkiye’nin harekete geçmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Akyıldız, bu durumun sadece bölge için değil, insan hak ve özgürlüklerinin savunulması açısından tüm dünya için önemli olduğunu belirtmiştir. Türkiye’nin konuya duyarsız kalmayarak uluslararası alanda etkin bir rol oynaması gerektiği ifade edilmiştir. Sonuç olarak, Doğu Türkistan’da yaşanan insanlık dışı uygulamalara karşı sessizliğin son bulması ve bu duruma müdahale edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.