İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, sosyal medya platformları ve teknoloji şirketlerinin dezenformasyon yapan İsrailli hesapları engellemeye başlamasıyla gündemde. Sosyal medya, İsrail saldırılarının başından beri en etkin mecralardan biri olarak öne çıktı. Ancak algoritmaların belirlediği gündemi yayma çabaları, Meta, TikTok, Google gibi platformlar tarafından eleştirilere neden oldu. Kasım 2023’te Forbes’un yayınladığı bir habere göre, Meta ve TikTok, İsrail’den gelen taleplerin büyük çoğunluğunu kabul etti. Bu nedenle, savaşın başlamasıyla birlikte birçok gazeteci ve sanatçı sosyal medya platformlarını kullanmaktan kaçındı. Ancak dünya genelindeki kullanıcılar, özellikle İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı tepkilerini sosyal medya üzerinden dile getirmeye devam etti. Instagram gibi platformlar, Filistinlilerin seslerini duyurdukları alanlar haline geldi. Örneğin geçen hafta, 30 milyondan fazla Instagram kullanıcısı, Refah kentindeki Filistinli kamplarına düzenlenen saldırılara karşı tepkilerini paylaştı. Bu durum, Instagram’ı katliamı gözler önüne seren içeriklere yönelik sansür uygulamakla suçlanmasına neden oldu. Ayrıca sosyal medya ve yapay zeka şirketleri, İsrail ile bağlantılı dezenformasyon yapan hesapları kaldırmaya başladı. Meta, Facebook, Threads ve WhatsApp gibi platformların sahibi, İsrail’le bağlantılı gizli etki kampanyalarına karışan yüzlerce hesabı sildi. Özellikle ABD ve Kanada’daki kitleleri hedef aldığı belirtilen hesaplar, şirket politikasını ihlal ettiği gerekçesiyle kaldırıldı. Benzer bir adımı ise ABD merkezli OpenAI firması attı. Firmanın raporuna göre, İsrail’in de aralarında bulunduğu ülkelerden dezenformasyon amaçlı yapay zeka araçlarını kullanan hesaplar engellendi. Raporda, STOIC adlı İsrailli şirketin yanı sıra Rus ve Çin kökenli ağların da faaliyetleriyle ilgili kesintiye uğratıldığı belirtildi. Bu gelişmeler, sosyal medyanın ve teknolojinin İsrail-Gazze krizi sürecindeki önemini ve etkisini göstermektedir.
