Erdoğan Demirören, ataları tarafından Anadolu’nun derinliklerinden İnegöl’e yerleşmiş bir sanayici ailesinin üçüncü kuşak ferdi değil, aynı zamanda mutlu bir aile babası, sanata düşkün bir koleksiyoner, hayırsever ve spor tutkunu biriydi. Kökeni Kırım’a dayanan atlı araba ustası dedesi ve genç Cumhuriyet’in girişimcilik ruhunu yakalayan babası sayesinde, Erdoğan Demirören Sirkeci’de “Kolaylık Oto” tabelasını astı ve iş dünyasına adım attı. 1937 yılında İstanbul’da doğan Demirören, lise yıllarında iş hayatına adım attı ve bu alandan hiç kopmadı.
Familisine büyük önem veren Erdoğan Demirören, vatani görevini tamamladıktan sonra genç yaşta Tülin Çini ile evlendi ve Yıldırım, Meltem ve Tayfun Demirören adında üç çocukları oldu. İş insanı olmanın tek yolunun gece gündüz çalışmak olduğuna inanan Demirören, her zaman ülke çıkarlarını göz önünde bulundurarak yüzde yüz yerli ve milli sermaye anlayışıyla çalıştı. 1968 yılında Motopar’ı kurarak sanayiciliğe atılan Erdoğan Demirören, Milangaz, Parsat Piston, Oto Gaz gibi şirketlerle ülke ekonomisine katkı sağladı ve başarı serüvenini medya sektöründe de devam ettirdi.
Spor tutkunu olan Demirören, milli formayı terleten sporculara destek vermekten geri durmadı ve birçok sosyal sorumluluk projesine öncülük etti. Kahire El-Ezher Üniversitesi mezunu dedesinden aldığı sanat ve koleksiyonerlik tutkusunu sürdüren Erdoğan Demirören, dünyanın dört bir yanından topladığı eserleri Türkiye’ye kazandırdı ve cemiyet hayatının sevilen simalarından biri haline geldi.
Erdoğan Demirören, iş dünyasına ilham veren cesareti ve milliyetçi duruşuyla her zaman hatırlanacak bir iş insanı olarak kalacak. Türkiye’nin ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldığı zamanlarda fedakarlıklarla öne çıkan Demirören, ülkesine olan sevgisiyle tanınıyordu. Bu toprakların ruhunu yansıtan Erdoğan Demirören, unutulmayacak bir efsanenin parçasıydı. Yüreğine, kalbine ve cesaretine teşekkürler Erdoğan Demirören.