Hatay’ın Dikmece köyünde, tarım arazileri ve zeytinlikler TOKİ tarafından konut yapımı için kamulaştırılırken, köylüler zeytinliklerinin sökülmesine karşı tepki gösterdi. Köylüler, arazilerinin kamulaştırılmasına karşı uzun süren direniş eylemleri gerçekleştirmiş ve hükümete dava açmıştı. Ancak, süreç devam ederken zeytinliklerin kesilmesi nedeniyle köylüler tekrar hayal kırıklığı yaşadılar.
Dava süreci Danıştay’da devam ederken, TOKİ konutlarına su hattı çekmek için zeytinliklerin sökülmesine başlandı. Köylülerin tepkisi üzerine iş makineleri durdurulmaya çalışıldı. Zeytin ağaçlarının sahiplerine haber verilmeden kesildiği belirtilirken, köylüler adaletsizliğe ve talana karşı isyan etti. Köylüler, asırlık zeytin ağaçlarının, su hattı için yok edilmesine karşı çıkarak tepkilerini dile getirdiler.
Köylülerden Selahattin Korkmaz, zeytin ağaçlarının kendisi için önemini vurgulayarak, hükümetin bu uygulamasını eleştirdi. Dikmece köyünde yaşanan bu olaylar ise daha geniş bir sorunu işaret etti. Deprem bölgesindeki imar planları doğrultusunda tarım arazilerinin konut yapımı için kullanılması, çevre ve tarım alanlarının talana uğramasıyla sonuçlandı. Bu durum, köyde yaşayan insanların haklarının ihlal edilmesine ve doğanın tahrip edilmesine yol açtı.
Dikmece köyünde yaşananlar, sadece bir köyün çıkarlarıyla ilgili değil, genel olarak kırsal alanların ve tarım topraklarının korunması ve talana karşı direnişin önemini gösterdi. Ülke genelinde tarım arazilerinin imara açılması ve doğanın katledilmesi karşısında, köylülerin ve doğa savunucularının bir araya gelerek mücadele etmeleri gerekmektedir. Çünkü, tarım arazilerinin ve zeytinliklerin korunması, sadece bir köyün değil, tüm ülkenin geleceği açısından önemlidir. Bu nedenle, köylülerin mücadelesi desteklenmeli ve benzer talanlara karşı birlikte hareket edilmelidir.
