Mısır, son yıllarda yaşadığı ciddi döviz krizleri ve devalüasyonlar ile ekonomik sıkıntılarla boğuşmaktadır. Abdülfettah el Sisi yönetimi altındaki ülke, enflasyonun yanı sıra döviz sıkıntısı, bütçe ve ödemeler dengesi açıkları ile mücadele etmektedir. Mısır’ın döviz gelirleri, turizm sektöründeki gerileme ve Husi saldırıları nedeniyle olumsuz etkilenmiş, ayrıca Mısır lirasındaki sert değer kaybı da ekonomiyi olumsuz yönde etkilemiştir. Bu zor günlerde BAE, IMF, AB ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlardan Mısır’a destek gelmiştir.
BAE, Mısır’a 35 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım yapmayı taahhüt etmiştir. Turizm, şehirleşme ve emlak alanlarını kapsayan projede 15 milyar dolarlık bir ilk aşama ve 20 milyar dolarlık bir ikinci aşama planlanmaktadır. Bu yatırımla Mısır’ın yüzde 35 oranında kâr elde etmesi beklenmektedir. Öte yandan, IMF ile yapılan anlaşma doğrultusunda kredi limiti artırılarak Mısır’a 8 milyar dolarlık bir kredi verilmiştir. Kahire’yi ziyaret eden IMF heyeti başkanı, ekonomik zorluklar ve gelir düşüşü sebebiyle kredinin değerinin artırıldığını belirtmiştir.
AB ise Mısır’a yönelik 7,4 milyar Euro’luk finansman paketi açıklamıştır. Bu paket kapsamında düşük faizli kredi ve yatırımların yanı sıra göçle mücadele için hibe de sağlanacaktır. Benzer şekilde, Dünya Bankası da Mısır’a 6 milyar dolardan fazla destek vermeyi planlamaktadır. Bu destek programı devlet programlarına ve özel sektöre yönlendirilecektir. İlk dilim haziran ayı sonuna kadar gelmesi beklenen finansmanın yönetim kurulu onayına tabi olduğu vurgulanmıştır.
Tüm bu uluslararası desteklerle birlikte Mısır, ekonomik zorluklarını aşmayı ve toparlanmayı hedeflemektedir. Abdülfettah el Sisi yönetimi altında alınan kararlar ve uluslararası iş birlikleri ile ülke, ekonomik krizlerle mücadele etmekte ve yeniden büyümeyi hedeflemektedir. Gelecek dönemde yapılacak yatırımlar ve desteklerle Mısır’ın ekonomik durumunun daha iyileşeceği ve istikrar kazanacağı öngörülmektedir.