Moiz Eskenazi’nin hikayesi, insanların içini ısıtan ve umut veren bir öyküdür. Manisa’da yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Moiz, tütün işinde çalışırken kuşpalazı hastalığına yakalanır. Döneminin ünlü doktoru Dr. Şinasi Bey tarafından tedavi edilerek hayata döndürülür. Bu iyiliği unutmayan Moiz, daha sonra Amerika’ya giderek zengin bir iş adamı olur. Ancak Manisa’daki doktorunu ve yardımını hiç unutmaz.
Moiz, Amerika’da başarılı bir iş adamı olur ve sigara endüstrisinde önemli bir yere sahip olur. Ancak unutamadığı Manisa’daki doktorunun hatırasını yaşatmak için bir hastane yapma sözü verir. Moiz’in vasiyetiyle 1 milyon dolarlık serveti Manisa’ya bir hastane yapılması için bağışlanır.
Moris Şinasi Hastanesi, Manisa’ya ışık tutan bir kurumdur. Moiz’in vasiyetiyle 1933 yılında açılan hastane, birçok insanın sağlığına kavuşmasına yardımcı olur. Ancak zamanla hastane kapanır ve bakımsızlıktan çürümeye terk edilir.
Emekli Yargıç Ali Suat Ertosun, Moris Şinasi Hastanesi’nin kültür varlığı olarak korunmasını sağlamak için mücadele verir. Binanın onarımı ve hastanenin tekrar hizmete açılması için çaba sarf eder. Ali Suat Bey’in çabaları sayesinde hastane yeniden hayata dönebilir.
Moris Şinasi’nin hikayesi, iyiliğin ve vefanın önemini vurgular. Moiz’in Manisa’ya yaptığı hastane, birçok insanın hayatına dokunmuş ve olumlu etkiler yaratmıştır. Bu hikaye, insanların unutulmaz iyiliklerin izini sürmesi ve değerlerine sahip çıkması gerektiğini hatırlatır. Moris Şinasi’nin doğduğu kente armağanı olan hastane, onun adını ve yardımseverliğini sonsuza kadar yaşatmaya devam edecektir.