Bilim dünyasında yakın zamanda ortaya çıkan yapay zeka skandalı, en az 200 çalışmanın ChatGPT tarafından kısmen oluşturulduğunun belirlenmesiyle gündeme oturdu. Bu skandalın yankıları, düzinelerce akademik dergideki araştırma makalelerinin yapay zeka tarafından yazıldığının ortaya çıkmasıyla derinleşti. Bir araştırmada, en az 100 makalenin ChatGPT tarafından yazıldığı tespit edilirken, bu makalelerin kâr amacı gütmeyen dergilerde zayıf veya hiç hakem değerlendirme süreçlerinden geçtiği anlaşıldı. Bu durum, bilimde güvenin sarsılmasına ve bilimsel sahtekarlık haberlerinin halkın bilime olan güvenini zedelemesine neden oldu.
Skandalın boyutları, teknoloji gazeteciliği sitesi 404 Media’nın yaptığı yeni bir raporla netlik kazandı. Google Akademik’te yapılan araştırmada 115 adet yapay zeka tarafından yazılan makale tespit edilirken, bu makalelerde gerçek ChatGPT bilgi güncellemelerinin tarihlerine rastlandığı belirtildi. Makaleler geniş bir konu yelpazesine yayılarak omurga yaralanmaları, tıp, pil teknolojileri, bakteriyel enfeksiyonlar, kripto para birimi, çocuk sağlığı ve yapay zeka gibi konuları ele almaktaydı.
Akademik araştırmacılar, üniversitelerinde makale yayınlama baskısı altında olduklarını ifade ettiler. Çünkü makaleler, bilim insanlarının yeni işlere geçişlerinde veya terfi almalarında değerlendirildiği önemli bir unsurdur. Ayrıca, saygın bir akademik dergide yayınlanma sürecinin uzun ve titiz bir çalışma gerektirdiği vurgulandı. Ancak bazı dergiler, makaleyi yayınlama kararını yayın ücretinin ödenmesine bağlı hale getirdi. Örneğin, Uluslararası Yeni Medya Araştırmaları Dergisi, yazarlardan makale başına 50 ABD doları, DOI numarası eklemek için 20 ABD doları ve basılı kopyayı almak için 50 ABD doları talep etmektedir. Bu dergide, yapay zeka tarafından oluşturulan makalelerin yayınlandığı görülmüştür.
Yapay zeka sohbet robotu araçlarının kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte, bu tür düşük kaliteli makalelerin sayısının artması beklenmektedir. Bu durum, bilimsel araştırmaların daha sıkı bir denetimden geçmesini ve bilim dünyasındaki güvenin yeniden tesis edilmesini zorunlu kılmaktadır. Skandal, akademik dünyada derin izler bırakırken, bilim insanları ve yayıncılar daha dikkatli ve titiz bir çalışma süreci benimsemek zorunda kalabilirler.