Fransa’da gerçekleşen erken seçimlerde aşırı sağcı Marine Le Pen liderliğindeki Ulusal Birlik (RN) partisinin yüzde 33,15 oy oranıyla zafer kazanması, Avrupa’yı karıştıran bir gelişme oldu. Seçim kampanyasında genç Başbakan adayı Jordan Bardella, ekonomik vaatlerde bulunarak seçmenleri etkilemeyi başardı. Bardella’nın vaatleri arasında emeklilik yaşının düşürülmesi, gençler için vergi muafiyeti, sosyal yardımların kısıtlanması, elektrik ve yakıtta KDV indirimi gibi politikalar yer aldı.
RN’nin çoğunluğu elde etmesi durumunda Fransa’nın Ukrayna’ya olan mali destek taahhütlerinin riske girebileceği ve göçmen politikalarında yeni bir yöntem izlenebileceği düşünülüyordu. Bardella, seçimlerde galip gelmeleri halinde Fransa’ya gelen göç akışlarını azaltacaklarını ve Ukrayna’ya Fransız askeri birlik gönderilmesine karşı olduklarını belirtti. Ayrıca Bardella, 30 yaş altı vatandaşların vergi ödememesi ve emeklilik reformlarının geri çevrileceğini de vurguladı.
Ekonomik vaatlerin seçimlerde belirleyici olduğu görülüyor. RN, Macron’un tartışmalı emeklilik reformlarına karşı çıkarak, emeklilik yaşının tekrar 62’ye düşürülmesini ve emekli olma şartlarının yeniden düzenlenmesini vaat etti. Bardella, ayrıca işsizlik ödeneği ve sosyal yardımlar konusunda da değişiklik yapacaklarını açıkladı. Elektrik ve yakıtta KDV indirimi de vaatler arasındaydı.
Ancak, RN’nin vaatlerini gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği belirsizliğini koruyor. Benzer durumlarda aşırı sağ partilerin iktidara gelmelerinin ardından seçim öncesi vaatler ile uygulamaları arasında önemli farklılıklar ortaya çıkabiliyor. Yatırımcılar, RN liderliğindeki bir hükümetin genişleyici maliye politikası izlemesinden endişe ediyor. Bu nedenle, RN’nin gerçekleştireceği adımlar ve politikalar yakından takip edilecek bir konu olarak öne çıkıyor.