Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı 9. Yargı Paketi, yakında TBMM gündemine gelecek ancak Eşitlik İçin Kadın (EŞİK) Platformu tarafından eleştirildi. Platform, paketin kadın katilleri, tecavüzcüler ve çocuk istismarcılarına af getirmesi ve kadınların soyadı hakkını gasp etmesiyle ilgili endişelerini dile getirdi. Özellikle 6284 sayılı Kadına Karşı Şiddet Yasası’ndaki tazyik hapsi hükmüne karşı çıkılarak, kadınların her türlü şiddetten etkin bir şekilde korunması çağrısı yapıldı.
EŞİK Platformu, 9. Yargı Paketi’nin ayrıca Medeni Kanun’da soyadı düzenlemesi yapmayı planladığını açıkladı. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen “Kadın evlenince kocasının soyadını alır” düzenlemesinin tekrar yasalaştırılmaya çalışıldığı belirtildi. Ancak daha önce 8. Yargı Paketi’nde kabul edilen “kadın kendi soyadını kullanır” düzenlemesinin henüz yasalaşmadığı için uygulanamadığı vurgulandı. Bu durum nedeniyle bir avukatın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne açtığı dava sonucu kadınlar, kendi soyadlarını kullanabilme hakkına kavuştu. EŞİK Platformu, 30 yıldır süren mücadeleler sonucu elde ettikleri kendi soyadı hakkından vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
Bu gelişmelerin ardından kadın hakları savunucuları, 9. Yargı Paketi’nde yer alan düzenlemelerin kadınları geriye götüreceği endişelerini dile getirdi. Kadınlar, yıllardır süren mücadeleler sonucu elde ettikleri hakları korumak için bir araya gelmeye ve seslerini duyurmaya devam edeceklerinin altını çizdi.
Adalet Bakanlığı ise paketin detaylı bir şekilde incelendikten sonra yasalaşacağını ve her türlü eleştiriye açık olduklarını belirtti. Bakanlık, kadınların haklarının korunması ve şiddetle mücadele konusunda kararlı olduklarını ifade etti.
Sonuç olarak, 9. Yargı Paketi’nin kadın hakları açısından getireceği düzenlemeler gündemde önemli bir yer tutmaktadır. EŞİK Platformu ve diğer kadın hakları savunucuları, paketin kadınları geriye götürebilecek hükümler içerdiği konusunda uyarılarda bulunmaktadır. Adalet Bakanlığı ise paketin amacının adaleti sağlamak ve toplumun huzurunu korumak olduğunu vurgulamaktadır. Bu konudaki tartışmaların önümüzdeki günlerde daha da artması beklenmektedir.