2023 yılında gerçekleştirilen asgari ücrete ve emeklinin kök aylığına zam yapılmaması kararı, toplumda geniş yankı uyandırdı. Vatandaşlar, ekonomik zorluklar içerisinde boğuşurken, hükümetin kendi maaşlarına yaptığı zam kararını tepkiyle karşıladı. İktidardaki bakanlar ve milletvekilleri, temmuz ayı itibariyle yaklaşık olarak 28 bin TL’luk bir zam alacaklar. Bu durum, adalet ve eşitlik kavramlarıyla bağdaşmamakla eleştirildi.
Ülke genelinde milyonlarca çalışan, asgari ücretin artırılacağı beklentisi içerisine girerken, bu umutları boşa çıktı. Hükümetin aldığı kararla asgari ücrete zam yapılmadı ve emeklinin kök aylığı da aynı şekilde değişiklik göstermedi. Bu durum, sosyal dengeleri ve gelir adaletini zedeledi. Özellikle pandemi döneminde ekonomik olarak güç durumda olan vatandaşlar, bu karara sert tepki gösterdi.
Oysa bakanlar ve milletvekillerinin maaşlarına yapılan zam, toplumda büyük bir infiale neden oldu. Vatandaşlar, bu durumu adaletsizlik olarak nitelendirerek, eşitlik ilkesine aykırı buldu. Özellikle siyasetçilerin, halkın yaşadığı ekonomik sıkıntıları göz ardı etmesi tepkiyle karşılandı. Birçok kesim, bu durumu hükümetin halkı dinlemediği ve haklarını korumadığı şeklinde yorumladı.
Öte yandan, bakanlar ve milletvekillerine yapılan zam kararı, kamuoyunda geniş bir şekilde tartışılmaya devam ediyor. Günlük hayatta geçim sıkıntısı çeken vatandaşların, siyasilerin yüksek maaşlarına karşı oldukça duyarlı olduğu ifade ediliyor. Asgari ücret ve emeklinin kök aylığındaki durumu göz önünde bulundurarak, halkın ekonomik olarak daha fazla zorlanmaması gerektiği vurgulanıyor. Bu tür uygulamaların, toplumsal barışı ve adaleti zedelediği düşüncesi yaygın bir şekilde paylaşılıyor.
Sonuç olarak, hükümetin asgari ücrete ve emeklinin kök aylığına zam yapmaması, bakanlar ve milletvekillerinin maaşlarına yönelik zam kararıyla bir kez daha gündeme geldi. Toplumda büyük bir infiale neden olan bu durum, adalet ve eşitlik kavramlarını sorgulatmaya devam ediyor. Vatandaşlar, siyasetçilerden daha duyarlı ve adil bir yaklaşım beklerken, yapılan uygulamaların toplumsal refahı olumsuz etkilediği düşünülüyor. Bu konuda, daha dengeli ve toplumun beklentilerine uygun politikaların hayata geçirilmesi gerekliliği ön plana çıkıyor.