EURO 2024’ün ardından Almanya’da bozkurt sembolü tartışmaları devam ediyor. Alman Bild gazetesi, Türkiye-Avusturya maçında bozkurt selamı veren Merih Demiral’ı hedef alarak yeni bir polemiğe neden oldu. Aynı gazete, Türkiye-Hollanda çeyrek final maçını izlemek üzere statta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da hedef gösterdi ve Erdoğan’ın tribünleri kışkırttığı iddiasına yer verdi. Bild ayrıca, Dünyaca ünlü futbolcu Mesut Özil’in de Erdoğan’ın yanında yer aldığını belirterek, Özil’in daha önce kurt dövmesi yaptırmasıyla da tartışmalara neden olduğunu dile getirdi.
Alman gazetesi, Türk taraftarların stadyumda ve sokaklarda bozkurt selamı vermesini eleştirirken, “Cumartesi günü Olimpiyat Stadı’nda Türk milli marşı çalındığında yüzlerce Türk taraftar Erdoğan’ın önünde bozkurt selamı verdi” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Bayern Münih’in eski futbolcusu Hamit Altıntop’un da bozkurt selamını savunmasından endişe duyduklarını belirtti. Bild, taraftarın sadece bozkurt selamı vermekle kalmayıp “Yaşasın Filistin” sloganları attığını da vurgulayarak, bu durumu “İsrail karşıtı sloganlar atıldı” şeklinde aktardı.
Bu olaylar Almanya’da toplumda gerilim yaratırken, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkileri de zedelemeye devam ediyor. Bozkurt sembolü ve selamı, Türk taraftarlar arasında milli bir simge olarak kabul edilirken, Alman toplumunda bazı kesimlerde ayrılıkçı ve provoke edici bir anlam taşıdığı düşünülmektedir. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etkin biçimde yanlış yönlendirildiği iddiaları da Alman medyasında ve kamuoyunda yaygın bir şekilde tartışılmaktadır.
Türkiye ve Almanya arasında yaşanan bu tür gerginlikler, futbol gibi sporun dahi siyasi boyutlar kazandığı bir dönemi yansıtmaktadır. Bozkurt sembolünün ve selamının spor alanında tartışma konusu yapılması, Türk ve Alman toplumları arasındaki farklı kültürel ve politik algıların bir yansıması olarak görülebilir. Ancak, bu tür polemiklerin iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkilediği ve toplumsal gerilimleri artırdığı da bir gerçektir. Bu nedenle, benzer durumların önüne geçilebilmesi ve daha sağlıklı ilişkilerin kurulabilmesi için karşılıklı anlayış ve saygının ön plana çıkarılması gerekmektedir.