Kaan Toprak Kökçü, Antalya’da yaşayan, doğuştan kalp hastalığı olan 14 yaşındaki genç bir hastaydı. Bir gün evinde fenalaşınca ailesi tarafından önce Antalya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağırlaşınca ise Sağlık Bakanlığı’na ait hava ambulansı ile Ankara’ya, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi. Kaan, trafik kazasında beyin ölümü gerçekleşen bir başka hastanın bağışlanan kalbiyle hayata tutundu.
Kaan’ın annesi, Yasemin Kökçü, oğlunun hayata dönüşü için bağışlanan kalbe inanamadıklarını belirtti. Kaan’ın hastalık sürecinin bir mucize olduğunu ve bu sayede dünyalarının değiştiğini ifade etti. Ayrıca organ bağışı yapılması gerektiğinin altını çizerek, insanların umut olmalarını ve organlarını bağışlamalarını istedi.
Kaan, 2 yaşındayken kalp duvarında kalınlaşma ve daha sonra da kalp yetmezliği teşhisi konulmuştu. Son 5 yıldır kalp nakli için bekleyen genç, 2 Haziran’da yapılacak olan LGS sınavına hazırlanıyordu. Ancak sınavdan bir gün önce evde fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Olayın ardından hava ambulansı ile Ankara’ya sevk edilerek, acil tedaviye alındı.
Kaan’ın hikayesi toplumda organ bağışının önemini vurgularken, insanlara umut olmalarını sağladı. Organ nakilleri, hayat kurtaran ve hayata tutunan hastalar için büyük bir umut kaynağıdır. Kaan’ın yaşadığı zorlu süreç, organ bağışının ne denli hayati bir öneme sahip olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.
Sonuç olarak, Kaan Toprak Kökçü’nün yaşam mücadelesi ve organ bağışı konusundaki çağrısı toplumda büyük yankı uyandırdı. Bu tür hikayeler, insanları organ bağışı yapmaya teşvik ederek, birçok kişiye umut olmaktadır. Kaan’ın yaşadığı mucizevi süreç, organ nakillerinin ne denli hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu tür hikayelerle organ bağışı konusunda farkındalık yaratmak ve insanlara umut vermek önemlidir.
