Öğle saatlerinde, Fatih Mahallesi’nde yaşanan olayda Mehmet Tunçöz, parkta çay içtiği T.A. ile evine gitti. Evde annesiyle karşılaşan Tunçöz, kıyafetleri T.A.’ya vereceğini belirtti. Ancak, Tunçöz’ün annesi meyve toplamak için dışarı çıktığında T.A. kanlı bıçakla koşarak uzaklaştı. Sokakta T.A.’yı gören bir kişiye kavga ettiğini ve kaçtığını söyleyen T.A., Tunçöz’ün annesinin duman çıktığını görüp eve girmesiyle kaçtı.
Annesi eve girdiğinde oğlunu kanlar içinde yatarken buldu ve odayı yakıldığını fark etti. Sağlık ve polis ekipleri olay yerine gelerek Mehmet Tunçöz’ün bıçak darbesiyle hayatını kaybettiğini tespit etti. Tunçöz’ün cenazesi, otopsinin ardından toprağa verildi. Kaçan T.A. ise ilçe merkezinde gizlendiği yerde polis tarafından yakalandı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.A., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Olayın ardından bölgedeki insanlar şok içinde kaldı ve toplumda büyük bir infial yarattı. Soruşturma devam ederken, Tunçöz ailesi ve yakınları büyük bir acı yaşadı. Toplum, bu tür şiddet olaylarının son bulmasını ve adaletin yerini bulmasını istedi.
T.A.’nın tutuklanmasıyla birlikte, adaletin tecellisi adına önemli bir adım atılmış oldu. Ancak, genç yaşta hayatını kaybeden Mehmet Tunçöz’ün ailesi ve sevenleri için bu acı hiçbir zaman tam anlamıyla sonlanmayacak. Toplumda, bu tür şiddet olaylarının önlenmesi için daha fazla çaba harcanması gerektiği farkındalığı oluştu.
Sonuç olarak, Mehmet Tunçöz’ün trajik ölümüyle sonuçlanan bu olay, insanların günlük yaşantılarında karşılaştıkları şiddetin ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Adaletin sağlanması ve benzer olayların önlenmesi için toplumun daha duyarlı olması ve sorumluluk alması gerekmektedir. Bu tür acı olayların tekrarlanmaması için daha fazla tedbir alınması ve gerekli önlemlerin alınması önem arz etmektedir.
