Avrupa Birliği nezdinde Türkiye’nin Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Strazburg‘da gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu’nun Genel Kurul toplantısı çerçevesinde Türkiye ile ilgili bir dizi toplantının yapıldığını duyurdu. Bu toplantıların, Avrupa Birliği’nin mevcut güç durumunda, Türkiye üzerine yoğunlaşan yanlış ve yanıltıcı değerlendirmelerle dolu olduğunu ifade etti.
Büyükelçi Kaymakcı, Avrupa Parlamentosu’nun kendi içindeki sorunlarla yüzleşmek yerine dikkatleri başka yönlere çevirme çabalarını eleştirerek, “Avrupa Birliği’nin güç dönemi içerisinde, Temsil kabiliyeti ve meşruiyeti giderek azalmakta olan Avrupa Parlamentosu’nun, mantık dışı ve izansız görüşlerin sergilendiği bir platforma dönüşmesi, Avrupa Birliği’nin geleceği için kaygı vericidir.” dedi. Bu bağlamda, Türkiye’nin AB’den uzaklaştırılmasını hedefleyen bazı aşırıcı ve ırkçı gruplara toplantılarda göz yumulduğunu belirtti.
Ayrıca, toplantılarda söz alan Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Marta Kos‘un, Türkiye’ye yapacağı ziyareti iptal ettiğine dair açıklamalarını ise, Avrupa Parlamentosu içindeki belirli grupları tatmin etmeyi amaçlayan siyasi güdülerle atılmış popülist bir hamle olarak değerlendirdi. Kaymakcı, bu tür yaklaşımların Türkiye ile olan ilişkileri daha da zorlaştıracağını vurguladı.
Büyükelçi, Kos’un Türk yargısını etkilemeye yönelik açıklamaları ışığında, Avrupa Komisyonu’nun tarafsızlığı ilkesine aykırı bir tutum sergilediğini öne sürdü. Kaymakcı, “Her durumda, Avrupa Birliği’nin ülkemizdeki yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkesini zayıflatacak bir tutum sergilemesi kabul edilemez.” şeklinde konuştu.
Fransa ve Romanya gibi bazı Avrupa Birliği üyesi ülkelerdeki yargı süreçlerine dair eleştiriden kaçınan bazı çevrelerin, Türkiye’deki henüz sonuçlanmamış hukuki meseleler hakkında görüş belirtmelerinin büyük bir çelişki yarattığını, inandırıcılıktan uzak bir durum oluşturduğunu ifade etti. Kaymakcı, bu tutumun Avrupa Birliği’nin temel ilkeleri bakımından ne denli tehlikeli bir durum olduğunu belirtirken, aynı zamanda Türkiye’nin de Avrupa Birliği ile olan ilişkilerindeki hassasiyetlere dikkat çekti.
Bu açıklamalar, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin ne denli karmaşık ve hassas bir dengeye sahip olduğunu gözler önüne sererken, Avrupa Parlamentosu’ndaki bazı grupların popülist söylemleriyle Türkiye’ye yönelik olumsuz bir tutum sergilemesinin, iki taraf arasındaki işbirliğine ne derece zarar verebileceği konusunda da uyarılar içermektedir. Büyükelçi Kaymakcı’nın ifadeleri, sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda Avrupa Birliği’nin geleceği açısından da birçok soru işaretinin oluşmasına neden olmaktadır.
Bu tür toplantıların, Avrupa Birliği’nin entegrasyon süreci ve Türkiye’nin bu süreçteki rolü üzerine olumsuz etkiler yapabileceği endişesi taşıyan Kaymakcı, “Farklı ülkelerden gelen eleştirilerin yanıltıcı ve yüzeysel bir yaklaşım ile Türkiye’yi hedef alması, AB’nin gerçek meselelerle yüzleşmesini engelliyor.” diye de ekledi.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin uzun bir geçmişi bulunmaktadır ve bu süreç, iki taraf arasında birçok müzakere, samimi görüşme ve çeşitli anlaşmaları da içermektedir. Ancak günümüzde, özellikle son yıllarda, AB ülkelerindeki bazı popülist akımlar nedeniyle Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerinde ciddi bir gerileme meydana gelmiştir. Bu durum, birçok bahis üzerinden, iki taraf arasında karşılıklı güvenin azalmasına neden olmuştur.
Son olarak, Kaymakcı’nın ifadeleri, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerini sağlamlaştırmak adına daha dengeli ve kapsamlı bir stratejiye ihtiyacı olduğunu belirtirken, Türkiye’nin de kendi ulusal menfaatlerini koruyarak Avrupa’daki geliş