“`html
Avrupa Birliği ve Türkiye İlişkilerinde Gerginlik: Ekrem İmamoğlu’nun Tutuklanması Üzerine Tepkiler
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) Daimî Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun tutuklanması üzerine yaptığı açıklamalarda, AB’nin kriz dönemindeki tutumunu eleştirdi. Kaymakcı, AB’nin içindeki sorunlarla yüzleşmektense, dışa yönelip dikkatleri başka noktalara çekmeye çalışmasını “garipsediklerini” ifade etti.
Kaymakcı’nın açıklamalarında, AB’nin mevcut durumu hakkında ortaya koyduğu kaygılar dikkat çekiyordu. Özellikle, Avrupa Parlamentosu’nun temsil kabiliyetinin ve meşruiyetinin giderek azaldığını belirten Kaymakcı, AP’nin mantık dışı ve izansız görüşlerin dile getirildiği bir platforma dönüşmesinin, AB’nin geleceği açısından ciddi bir kaygı kaynağı olduğunu vurguladı. Bunun yanı sıra, “söz konusu toplantılar, Türkiye’yi AB’den uzaklaştırmayı hedefleyen her kesimden aşırıcı ve ırkçı kesimlere imkan sunmuştur” ifadesiyle, Avrupa’daki bazı siyasi dinamiklere de dikkat çekti.
Antalya Diplomasi Forumu’ndaki İptal
Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Marta Kos, 11-13 Nisan tarihlerinde Antalya’da düzenlenecek Diplomasi Forumu’na katılımını, İmamoğlu’nun tutuklanmasına yönelik bir protesto olarak iptal etti. Bu hamle, AB içerisinde bazı çevrelerce olumlu karşılanırken, Türkiye tarafından tepkiyle karşılandı. Kaymakcı, Kos’un bu eylemini “Türk yargısını etkilemeye uzanan hatalı bir tutum” olarak tanımladı.
Kaymakcı, ayrıca Kos’un kararını, “AP içindeki bazı kesimleri tatmin etmeyi hedefleyen, siyasi güdülerle atılmış, popülist bir hamle” şeklinde değerlendirdi. Özellikle Avrupa Komisyonu’nun tarafsız olması gerektiği konusunda vurgu yaparak, müzakerelerin siyasi bir oyun haline dönüşmesinin kabul edilemeyeceğini belirtti.
Çelişkili Yaklaşımlar ve Eleştiriler
Kaymakcı, Avrupa Birliği üyesi ülkelerde yargı süreçleri hakkında bir yorum yapmaktan çekinen bazı kesimlerin, Türkiye’de henüz sonuçlanmamış hukuki süreçlerle ilgili görüş bildirmesinin büyük bir çelişki oluşturduğunu savundu. Bu durumun, AB’nin yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkesine yönelik bir tehdit içerdiğini ifade eden Kaymakcı, AB’nin Türkiye’deki yargı bağımsızlığını zedeleyebilecek bir tutum sergilemesinin asla kabul edilemeyeceğini belirtmiştir.
Türkiye, AB ile olan ilişkilerini daha da derinleştirmek için çaba gösterirken, Avrupa Parlamentosu’nun bu tür bir gündem yaratmasının, iki taraf arasındaki diyalog ve iş birliğini olumsuz etkileme potansiyeli taşıdığını kaydetti. Faruk Kaymakcı, “Her halükarda, AB’nin ülkemizdeki yargı bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğü ilkesini zaafa uğratacak bir yaklaşım sergilemesi kabul edilemez” diyerek, bu durumun yanı