ABD’nin önde gelen Cumhuriyetçi milletvekilleri, dünyanın önde gelen Çinli batarya üreticisi CATL’nin kara listeye alınmasını talep ediyor. CATL, dünyanın en büyük batarya üreticilerinden biri olarak elektrikli araç pazarında güçlü bir konuma sahip. Ancak, ABD yetkilileri, şirketin Çin hükümeti ile yakın ilişkiler içinde olduğunu ve ABD’nin ulusal güvenliğini tehdit edebilecek faaliyetlerde bulunduğunu iddia ediyor. Özellikle, CATL’nin ürettiği bataryaların ABD’deki elektrikli araç üreticileri tarafından kullanılması, Çin’in elektrikli araç pazarındaki etkisini artırmasıyla ilgili endişeleri gündeme getiriyor.
ABD’nin iki önde gelen Cumhuriyetçi milletvekili, Senatör Marco Rubio ve Temsilci John Moolenaar, CATL’nin ABD Savunma Bakanlığı tarafından yasaklı şirketler listesine eklenmesini talep ediyor. İkilinin yaptığı açıklamada, CATL’nin ABD’nin enerji altyapısına bağımlılığını artırarak ulusal güvenliği tehlikeye attığı belirtiliyor. Bu durumun, CATL ile iş birliği yapmayı düşünen ABD’li şirketlere güçlü bir mesaj göndermesi bekleniyor. Ancak, CATL şirketi iddiaları reddederek, ürünlerinin ABD’deki elektrik kesintileri sırasında milyonlarca insana yardımcı olduğunu ve Çin hükümeti tarafından kontrol edilmediğini savunuyor.
CATL, birçok büyük otomobil şirketine batarya sağlayan önemli bir tedarikçidir. BMW, Daimler, Hyundai, Honda, Tesla, Toyota ve Volkswagen gibi büyük markaların elektrikli araçlarında kullanılan bataryaların üreticisidir. Bu nedenle, CATL’nin kara listeye alınması durumunda, bu şirketlerin de etkilenebileceği endişeleri bulunmaktadır.
Sonuç olarak, dünyanın en büyük batarya üreticilerinden biri olan Çinli CATL’nin ABD tarafından kara listeye alınma riskiyle karşı karşıya olduğu görülüyor. Bu durum, ABD ile Çin arasındaki teknolojik üstünlük yarışının yanı sıra ulusal güvenlik endişelerini de beraberinde getiriyor. ABD’nin Cumhuriyetçi milletvekilleri, CATL’nin ABD ulusal güvenliği açısından tehdit oluşturabileceğini düşünerek şirketin kara listeye alınmasını talep ediyor. Ancak, CATL bu iddiaları reddederek ürünlerinin ABD ve diğer ülkelerde elektrikli araç üretimine önemli katkılar sağladığını belirtiyor. Sonuç olarak, CATL’nin kara listeye alınıp alınmayacağı ve bu durumun elektrikli araç pazarındaki dinamiklere etkisi yakından takip edilmektedir.