Ankara’da temaslarda bulunan ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşar Vekili John Bass, Türkiye’nin güvenlik endişelerini anladıklarını ve Suriye’de bulunan yabancı teröristlerin ülkeyi terk etmesi gerektiğini belirtti. Bass, Ankara’daki görüşmelerinin ardından bir telekonferans aracılığıyla basın mensuplarına Türkiye ziyaretini ve Suriye ile ilgili gündemdeki konuları değerlendirme fırsatı buldu.
Bass, Türkiye’deki temaslarının “verimli ve yapıcı” geçtiğini ifade ederek, görüşmelerindeki ana odak noktasının “Suriye’deki geçiş sürecinin sorunsuz devam etmesi” olduğunu ve bu konuda atılabilecek somut adımları vurguladı. Özellikle, Türkiye’nin terörle mücadele ve güvenlik konusundaki endişelerini anladıklarını dile getirerek Ankara ile koordinasyon halinde çalıştıklarını belirtti. Ayrıca bu süreçte iki ülkenin de bölgesel istikrar konusunda hassasiyet gösterdiğinin altını çizdi.
“Suriye, yabancı teröristler için güvenli liman olamaz”
Bir Anadolu Ajansı (AA) muhabirinin “(Suriye’deki PKK/YPG unsurlarının Suriye’den arındırılması konusunda iki ülke arasında bir uzlaşmaya varılıp varılmadığı)” sorusunu yanıtlayan Bass, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken‘ın sözlerine atıfta bulunarak, Türkiye hükümeti ve diğer birçok hükümetle Suriye’nin gelecekte yabancı terörist örgütler veya yabancı teröristler için güvenli bir liman olmaması gerektiği konusunda mutabık olduklarını belirtti. Bass, “Biz, Suriye’de bulunan herhangi bir yabancı teröristin ülkeyi terk etmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu kişilerin çoğunun, kendi hükümetleriyle birlikte yürütülen bir sürecin sonunda vatandaşlıklarına veya geldikleri ülkelere geri dönmeleri ve eylemlerinden dolayı adaletle yüzleşmeleri gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Yabancı terörist ifadeleri kullanan Bass, bu ifadenin tam olarak neyi kapsadığı konusunda net bir açıklama yapmadı. Ayrıca bu ifadenin Suriye’deki SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG için de geçerli olup olmadığına dair bir değerlendirmede bulunmadı.
“Türkiye’ye güvenlik tehdidi oluşturmamalı”
Suriye’deki geçiş sürecinin en önemli unsurunun “istikrar” olduğunu ifade eden Bass, bu sürecin “Türkiye’ye bir güvenlik tehdidi oluşturmaması gerektiğini” söyledi ve bu süreçte Ankara ile birlikte çalışmaya devam edeceklerini vurguladı. Ayrıca, “Bu geçiş süreci ve yabancı teröristlerin ülkeden ayrılması konusunda birlikte çalışmamız son derece önem taşıyor. Bu sürecin Suriye’de daha fazla istikrarsızlığa yol açmaması ve IŞİD’ın yeniden terör faaliyetleri gerçekleştirmesi için yeni fırsatlar yaratmaması gerekiyor” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
“ABD, Suriye’de IŞİD’la mücadele için bulunuyor” iddiası
Bass, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığının IŞİD’ın bölgesel bir tehdit olarak yeniden ortaya çıkmasını önlemek amacına hizmet ettiğini savundu. PKK/YPG ile işbirliklerinin de “IŞİD’la mücadele” kapsamında yapıldığını ifade etti. Ayrıca, PKK’nın da dahil olduğu yabancı terörist unsurların zaman zaman Suriye’deki durumu istismar ettiğini ve bu durumun başta Türkiye olmak üzere, Suriye’nin komşuları için bir tehdit oluşturmaması gerektiğini belirtti.
Bass, Suriye’deki geçiş sürecine mümkün olan her türlü desteği vermeye çalışacaklarını ve ülke genelinde güvenliği artırmayı, tüm Suriyeliler için yaşam koşullarını iyileştirmeyi amaçlayacaklarını dile getirdi. Tüm bu değerlendirmeler ışığında, ABD’nin Türkiye ile olan ilişkilerinin Suriye konusundaki gelişmelerle doğrudan bir bağlantısının olduğu anlaşılmakta.