ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, İsrail’in Gazze’de Filistinlileri öldürmesini soykırım olarak kabul etmediklerini açıkladı. Sullivan, Gazze’de yaşananların bir soykırım olmadığını ve bu iddiayı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Ayrıca, Filistinlilerin savaşın ortasında “cehennemde” olduklarını ifade etti ve İsrail’in Refah’a büyük bir askeri operasyon yapmasının hata olacağını vurguladı.
Gazze’deki sağlık yetkililerinin verdiği bilgilere göre, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana artan saldırıları sonucunda her gün onlarca kişi hayatını kaybetmekte ve yüzlerce kişi yaralanmaktadır. Bu saldırılar, bölgedeki gerilimi tırmandırmakta ve ABD ise İsrail’in yanında saf tutmaya devam etmektedir. Sullivan, düzenlediği basın toplantısında ABD’nin ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması için çalışmalarını sürdürdüğünü ancak böyle bir anlaşmanın ne zaman yapılacağını tahmin edemediğini belirtti.
İsrail’in son 24 saat içinde Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 7 katliam daha gerçekleşti ve 57 Filistinli hayatını kaybetti, 82 Filistinli yaralandı. 7 Ekim’den bu yana devam eden saldırılar sonucunda ise 35 bin 91 Filistinli hayatını kaybederken, 78 bin 827 Filistinli yaralandı. Bu durum, bölgedeki insani krizi derinleştirmekte ve uluslararası toplumun tepkisini çekmektedir.
Sullivan’ın açıklamaları, ABD’nin İsrail-Filistin krizine yönelik tutumunu yansıtmakta ve başta ABD olmak üzere uluslararası toplumun bu çatışmayı çözme konusundaki tutumunu belirlemektedir. Filistinlilere yönelik yapılan saldırıların insan hakları ihlali olduğu ve uluslararası hukuka aykırı olduğu belirtilmektedir. Uluslararası camianın, bu krize insani bir perspektifle yaklaşması ve sivil halkın yaşadığı acılara son verilmesi için baskı yapması gerekmektedir.
İsrail-Filistin çatışması, yıllardır devam eden bir sorun olup bölgede barış ve istikrara yönelik büyük bir engel teşkil etmektedir. Bu nedenle uluslararası toplumun, bu çatışmanın çözümü için gerekli adımları atması ve tarafları barış masasına oturtması gerekmektedir. Aksi halde bölgedeki insani kriz giderek derinleşecek ve daha fazla can kaybı yaşanacaktır.