ABD’de konut piyasasındaki gelişmeleri takip eden S&P CoreLogic Case-Shiller, haziran ayına ait ulusal konut fiyat endeksi verilerini açıkladı. Bu verilere göre, haziranda ulusal konut fiyat endeksi geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5,4 artış gösterdi. Endeks, 325,23 değeriyle tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşarak rekor tazeledi. Ancak, konut fiyatlarının artış hızında bir miktar yavaşlama olduğuna dair işaretler de bulunmaktadır; zira, mayıs ayında endeks yıllık yüzde 5,9 artmıştı.
S&P CoreLogic Case-Shiller’ın verilerine göre, ABD’nin 20 farklı kentindeki konut fiyatlarına ilişkin endeks de haziranda geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 6,5 oranında yükseldi. Piyasa beklentileri, bu artışın yüzde 6,2 seviyesinde olacağı yönündeydi. Mayıs ayında ise endeks yüzde 6,9 artmıştı. 20 kent arasında en fazla yıllık artışın yaşandığı şehir ise New York oldu, burada konut fiyatları yüzde 9 oranında artış gösterdi.
New York’un ardından konut fiyatlarının en fazla yükseldiği diğer kentler ise sırasıyla San Diego ve Las Vegas oldu. San Diego’da konut fiyatları yıllık bazda yüzde 8,7 artarken, Las Vegas’ta bu artış yüzde 8,5 olarak kaydedildi. En düşük yıllık artış ise yüzde 0,8 ile Portland şehrinde gerçekleşti. Bu veriler, ABD genelindeki konut piyasasında farklı şehirler arasında belirgin fiyat farklılıkları olduğunu göstermektedir.
S&P CoreLogic Case-Shiller endeksi, ülke genelindeki konut fiyatlarındaki eğilimleri takip etmek için önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Haziran ayına ait verilerdeki yükseliş eğilimi, konut piyasasının hala güçlü olduğunu ve talebin devam ettiğini göstermektedir. Ancak yavaşlama işaretleri de dikkate alındığında, bu konut fiyatlarının gelecekteki seyrinin belirsiz olduğunu da göstermektedir.
Sonuç olarak, ABD genelindeki konut piyasası haziranda güçlü bir performans sergiledi ancak artış hızında yavaşlama görüldü. Farklı şehirler arasında ise fiyat farklılıkları belirgin şekilde ortaya çıktı. Gelecek aylarda konut fiyatlarındaki eğilimlerin nasıl şekilleneceği, ekonomik koşullar ve talep üzerindeki etkilerin yanı sıra, Covid-19 pandemisinin seyrine bağlı olarak değişkenlik gösterecektir.