RTÜK’ün kararı üzerine Açık Radyo, bugün saat 13:00’te karasal yayınlarına son verdi. RTÜK, Açık Radyo’nun “Ermeni Soykırımı” ifadesini kullanması nedeniyle ceza vermişti. Ancak program durdurma cezasının uygulanmaması üzerine Açık Radyo’nun lisansını iptal etmişti. Açık Radyo, İdare Mahkeme’den aldığı yürütmeyi durdurma kararını geçtiğimiz günlerde kaybetmişti.
Açık Radyo’nun kurucusu Ömer Madra, son yayında dinleyicilerine ve destekçilerine teşekkürlerini ileterek, “Bitiriyoruz artık. Açık Radyo kainatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine açık kalacaktır” diyerek duygularını paylaştı.
Açık Radyo, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, TRT’nin ilk kurulduğu dönemlerde yaşanan teknik arıza sırasında gösterilen Necefli Maşrapa’yı hatırlatarak, farklı bir iletişim biçimiyle veda etti.
RTÜK’ün kararı ve Açık Radyo’nun kapanışı, medya ve iletişim sektöründe önemli bir yere sahip olan bu radyo kanalının geleceği konusunda endişeleri de beraberinde getirdi. Açık Radyo, farklı seslere ve görüşlere açık bir platform olarak öne çıkıyordu ve bu özelliğiyle geniş kitlelerce takip ediliyordu.
Ömer Madra’nın kurucusu olduğu Açık Radyo, alternatif bir medya platformu olmasıyla dikkat çekiyordu. Özellikle toplumsal meselelere duyarlı programları ve çeşitli müzik türlerine verdiği önemle geniş bir dinleyici kitlesine sahipti. Ancak RTÜK’ün kararı sonrasında yayın hayatına son vermesi, bu çeşitliliğin azalmasına ve farklı seslerin kısıtlanmasına neden oldu.
Açık Radyo’nun kapanışıyla, Türkiye’deki medya özgürlüğü ve ifade özgürlüğü konuları tekrar gündeme gelmiş oldu. RTÜK’ün aldığı kararın medya üzerindeki etkileri ve farklı seslerin sansürlenmesi tartışmaları devam etmekte. Açık Radyo’nun kapanışıyla, medya ve iletişim sektöründe yaşanan değişimler ve özgürlük mücadelesinin önemi bir kez daha vurgulanmış oldu.