Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya platformundan, sahte diploma düzenlemek suçundan mahkum edilmiş iki Suriyelinin Adalet Bakanlığı’nda göreve başladığı iddialarına karşı açıklamalarda bulundu. Bakan Tunç, bu iddiaların gerçek dışı olduğunu belirterek, dezenformasyon amaçlı olduğunu vurguladı. İddiaların asılsız olduğunu belirten Tunç, detaylarıyla birlikte açıklamalarda bulundu.
Bakan Tunç, söz konusu kişilerden Z.B’nin sabıkasının olmadığını, vatandaşlık kazandıktan sonra 2024 yılında Adana Adli Yargı Komisyon Başkanlığı bilirkişilik listesinde tercüman olarak yer aldığını belirtti. Ayrıca Z.B’nin Adalet Bakanlığı personeli olmadığını da açıklamalarına ekledi. Diğer bir kişi olan B.H hakkında ise mahkumiyet kararı verildiğini ancak bu kişinin iddia edildiği gibi bilirkişilik başvurusu yapmadığını ifade etti. Tunç, sosyal medya hesaplarında yanlış bilgiler paylaşan kişiler hakkında ise ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ suçundan soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un bu açıklamalarıyla birlikte sahte diploma hazırlamaktan mahkum edilen Suriyelilerin Adalet Bakanlığı’nda çalıştığı iddiaları yalanlanmış oldu. Bakan Tunç, iddiaların gerçek dışı ve dezenformasyon amaçlı olduğunu belirterek, gerekli adımların atıldığını açıkladı. Ayrıca halkı yanıltıcı bilgilerin sosyal medyada yayılmasına karşı da ciddi adımların atılacağını vurguladı.
Bu tür yanlış bilgilerin toplumda infial yaratmasını engellemek adına Adalet Bakanlığı’nın ciddi bir şekilde konuyu ele aldığı belirtildi. Sahte diploma hazırlamak gibi suçların ciddi sonuçları olduğu ve bu tür iddiaların gerçeklik payının sorgulanması gerektiği vurgulandı. Ayrıca sosyal medya üzerinde gerçek dışı bilgilerin yayılmasının hukuki yaptırımlarının olduğu da belirtildi.
Sonuç olarak, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un iddialara karşı net bir şekilde yanıt vermesi ve konuyu açıklığa kavuşturması önemli bir adım olarak değerlendirildi. Yanıltıcı bilgilerin toplumda ciddi sorunlara yol açabileceği ve bu tür durumlarda hukuki süreçlerin işletilmesi gerektiği vurgulandı. Adalet Bakanlığı’nın halkı doğru bilgilerle aydınlatma ve yanlış bilgilerle mücadele konusundaki kararlılığı da büyük önem taşıdı.