Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü ile bağlantıları olduğu iddia edilen dört hakim ve savcının “görevi kötüye kullanma” suçundan yargılanma süreci başladı. Bu davada, eski İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu’nun da yer aldığı isimler yargı önüne çıkarıldı. Yargıtay’da görülen bu davanın duruşmasına, Adnan Oktar davasında verdiği yerel mahkeme kararını bozan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin eski başkanı Reyhan Yaman ile daire üyeleri Derya Bayburtluoğlu ve Ahmet Mahnaoğlu da katıldı.
BOZMA KARARINI SAVUNDU
Yargılanan isimlerden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin eski başkanı Reyhan Yaman, verdikleri bozma kararının davadaki eksiklikler nedeniyle olduğunu söyledi. Yaman, Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü ile hiçbir bağının olmadığını, bu tür suçlamaların asılsız olduğunu ifade etti. Derya Bayburtluoğlu ise verdikleri bozma kararlarının vicdani kanaatlerine dayandığını ve Yargıtay’ın benzer durumlarda aynı kararları verdiğini belirtti. Diğer sanık Ahmet Mahnaoğlu ise yargısal takdir hakkını kullandıklarını dile getirerek, süreçleri savunmaya çalıştı.
Sanıkların savunmalarının ardından, müştekilerin ifadeleri alınmaya başlandı. Bu aşamada, Adnan Oktar örgütünün mağdurlarından olan bazı kişiler, yaşadıkları olumsuz deneyimleri aktardı.
‘MELANET ÇETESİ’
İfadesi alınan müştekilerden biri olan Fırat Develioğlu, 2000 yılına kadar Adnan Oktar örgütü içerisinde ‘2 numara’ pozisyonda bulunduğunu kabul etti. Develioğlu, örgütü “melanet çetesi” olarak tanımlayarak, bu yapının toplum ve bireyler üzerindeki olumsuz etkilerini açığa çıkardı. Develioğlu, özellikle örgütün din üzerinden insanları manipüle etme yöntemlerine dikkat çekti.
‘KORKU İMPARATORLUĞU’
Ayrıca, bir başka müşteki kadın ise 17 yaşında Adnan Oktar örgütünün tuzağına düştüğünü ve 34 yaşına kadar bu yapıdan kurtulamadığını belirtti. Bu kadın, örgütün dini telkinler ile kişilerin beyinlerini yıkadığını ve bunun sonucunda bir “korku imparatorluğu” kurduğunu iddia etti. Yaşadığı travmalar ve korkular nedeniyle yaşamının uzun bir döneminde bu yapının etkisi altında kaldığını dile getirdi.
Bütün bu ifadelerin alınmasının ardından, Yargıtay 5. Ceza Dairesi heyeti ara kararını açıkladı. Karar doğrultusunda davaya katılma talebinde bulunan bazı müştekilerin taleplerinin kabulüne karar verildi ve davanın ertelenmesine hükmedildi.
NE OLMUŞTU?
Adnan Oktar ve onun önderliğindeki silahlı suç örgütüne yönelik açılan dava, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yürütülmüştü. 11 Ocak 2021 tarihinde açıklanan mahkeme kararı ile birlikte, aralarında Oktar’ın da bulunduğu çeşitli sanıklara örgüt kapsamında toplamda 9 bin 803 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. Ancak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği bu hükmü usulden bozarak, 68 sanığın tahliye edilmesine karar vermiştir.
