Afrika’nın tarihindeki acı dolu süreçler, Avrupa’nın sömürgesi olan 12,5 milyondan fazla Afrikalının köle olarak satılmasına kadar uzanıyor. Bu sürecin yarattığı 400 yıllık insanlık ayıbı, hala etkisini sürdürüyor. Sao Tome, geçen hafta Portekiz’den tazminat talebinde bulunarak sömürgecilik döneminde uğradığı zararların karşılığını arıyor. Portekiz’in 1486-1975 yılları arasında Sao Tome’yi köleleştirme ve mülklerini elinden alma gibi yöntemlerle zarara uğratması, tazminat talebini destekliyor.
Portekiz Cumhurbaşkanı Marcelo Rebelo de Sousa’nın ülkesinin sömürgecilik döneminde işlenen suçlardan dolayı tazminat ödenmesi gerektiği yönündeki açıklamaları, Sao Tome’nin harekete geçmesine sebep oldu. Afrika’da Portekiz’in yanı sıra diğer ülkeler de benzer sömürgecilik uygulamalarıyla, mülksüzleştirme ve kültürel yıkıma neden oldular. 6 milyon Afrikalı, Portekiz gemileriyle köle olarak satıldı ve bu sürecin izleri hala silinmiş değil.
Benzer tazminat talepleri Haiti ve Almanya tarafından da gündeme getirildi. Haiti, Fransa’dan 1804’teki bağımsızlık ilanı sonrası kaybettiği gelirler için tazminat talep ediyor. Almanya ise Namibya’ya soykırımı için 1,1 milyar euro ödeme yapmayı kabul etti. Nijer ise Fransa’dan doğal kaynaklarının sömürülmesi için tazminat talebinde bulundu.
Bu tazminat talepleri, Afrika ülkeleri ve Avrupa ülkeleri arasında farklı yaklaşımlara sebep oluyor. Afrika ve Karayip ülkeleri, geçmişte yaşanan suçların tazmin edilmesi için küresel bir hareket başlatırken, bazı Avrupa ülkeleri bu konuya uzak duruyor. Afrika Birliği ile Karayip Topluluğu’nun oluşturduğu birleşik cephe, eski sömürgeci ülkeleri tazminat ödemeye ikna etmeyi amaçlıyor. Birleşmiş Milletler de bu süreçte önemli bir rol oynayacak ve taraflar arasında adil bir çözüm bulunmasına katkı sağlayacak.
Tazminat talepleri, sömürgecilik döneminin acılarına karşı adalet arayışını temsil ediyor. Bu taleplerin uluslararası alanda daha fazla dikkate alınması ve tarihi adaletsizliklerin giderilmesine yönelik adımların atılması, Afrika’nın ve dünyanın geçmişle yüzleşmesine yardımcı olabilir. Bu süreçte tüm tarafların geçmişi kabul edip geleceğe yönelik adımlar atması, daha adil ve eşit bir dünya için önemli bir adım olabilir.